Sen yoksuluyum ben, sana yetimim, sana öksüz, sana aç, sana susuz.
Farkındayım, yıkmam gerekiyor içime inşaa ettiğim tüm şehri.
Ayakta tek bir bina kalmamalı,
İçimin enkazı öyle büyük olmalı ki,
Geri döndüğünde gurur duymalısın eserinle.
Kaç parça bıraktım biliyor musun yürüdüğün yollara?
Ellerimiz kaskatı kesildi, ayrılığı kalpten kalbe yaşıyoruz biz,
Aklımız farklı şehirlere gidiyor, farklı Ay'da uyuyoruz ikimiz.
Kimseye pay bırakmıyoruz, biz alıyoruz birbirimizin canını,
Bir rüzgâr esiyor saçlarından akıp, darmadağın oluyor şehrimiz..
- Cem Kamalı
Neler yaşadık, neler geçti ömürden.
Onca badire atlatmışken, seni kimseye yâr etmem..
Sen artık benimsin.. Ötesi ölüm..
Bir başkası yan gözle baksa sana, öldürmekten beter olur öcüm..
Bu kez duygularımız değil, hissizliğimiz karşılıklı,
Ben sana sen bana sunduk ayrılıklı şıkları.
Dalgaları, boyunu geçiyor arsızlığının,
Kim kimden gidiyor da ben böyle karışığım.
Bir elinde kaşığın, büyük lokmalarla bitir beni,
Ömür, uçsuz bucaksız bir deniz,
Saçlarından süzülen bir özgürlük çığlığı.
Sevdam,
Bir bebeğin avuçları kadar temiz,
Açlığı kadar yaralı.
Gözlerim kapalı buldum seni,
Dipdiri, kalın gövdeli,
Dört bir yanını yeşillikler,
Dallarını çiçekler saran,
Heybetli bir ağacın altında,
Nasır tutmuş ellerimde bir tas su ile,
Güneşin o yüzümü yakan sıcaklığında,
Seni özledim,
Bir sahil boyunda, ayaklarımı kuma gömer gibi gömülerek içime.
Gözlerin, alırken beni benden,
Araya giren yollar aldılar gözlerini gözlerimden.
Uzun süren bir ayrılık, bir yara tadı veriyor yüreğime.
Yok, olmuyor, sabrı kalmıyor gün geçtikçe yüreğimin.
Güneş, senin için ayrı, benim için ayrı doğuyor artık.
Öylesine soğuk ki, senin ekseninden çıktığımdan beridir hiç ısıtmıyor toprağımı.
Ağaçları yeşertmiyor, çiçekler döktü tüm yapraklarını.
Geceye uzanıyor ellerim.
Hiç merak ettin mi, geceyle bu kadar derdim neydi benim?
Gece; yokluğun kadar sessiz.
"Ben" diye başladım birçok şiire evet. Kendimden bahsetmek istedim biraz. Ama fark ediyorsun değil mi, "ben"le başlayan her şey, "sen"le bitiyor..
- Cem Kamalı
[...]
Şimdi sen sanma ki ben bir başkasını sevmeyeceğim, sanma.
Şimdi çıkıp sahile, denize aşık olurum, giderim karadenize, yeşile aşık olurum,
Giderim anadoluya, toprağa aşık olurum, kuşa aşık olurum.
Sonra bir esmer kız daha çıkar karşıma, ona aşık olurum.
Sen sanma ki, seni bekleyecek bir ömür bu yürek.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!