Eskiden, zamanın bir yerinde yakın geçmişte
Aşk çıkagelmişti; hatırlar mısın?
Biz onu ucu yıldızlı bir sihirli değnekle beklerken
Yanına hiçbir şey almadan çıkageldiğinde
Çok şaşırmıştık doğrusu!
Hiç olmazsa taşır sanırdık yanında Eros’u,
Gazetelerde okuyoruz sık sık:
Oburluk geni bulundu,
Salaklık geni,
Solaklık geni;
Aklık-paklık,
Arsızlık-hırsızlık.
[Çarpıcı bir giriş yapalım önce:]
Ara sıra aksine bir şeyler desen de
Anladım ki, ben bittim sende.
Ah ah ki ne ah!
Benden daha iyi olamayacak biriyle
Uzun özne:
[Şehirlisi-köylüsü
Huysuzu-huylusu,
İşgöreni-işvereni
Siyasetten uzak duranı
Çalanı, adam vuranı
Anasız ve babasız Âdem,
(Yaratıldı)
Anasız Havva
(Âdem’di babası anası)
Babasız olan İsa
(Meryem’di anası babası)
Ben artık sussam iyi olacak.
Eğer kendimi kandırmıyorsam,
Konuşursam,
O vazgeçecek geleceği yeniden kurmaktan.
Bir daha ona bu fırsatı verir mi zaman?
Bir şehir veya ülkede,
Çöpten ekmek toplamaya çalışırken kimisi
Lüks ve pahalı arabalarla dolu ise her bir caddesi;
Budur kapitalizme yeni geçisin göstergesi!
“Do you speak English? ” denince bir kadına
Geç vakit dün gece
Düşüme girince
Uçtu kalbim mutluluktan;
Dönünce ve yataktan
Düşünce
Çare kalmadı başka kalkmaktan.
Ya şehiri sel alırsa,
Bir sürü insan ölürse?
Çoktan ağlardım yoksa.
Hasretinden gözlerim dolu dolu
Yağacak biri dokunsa.
Görmeden söylüyorsan iftiracısın
Zehir zemberek acısın!
Gördün söylüyorsan
Dediğinle beni üzüyorsan,
Ki üzüyorsun;
Gıybet ediyorsun
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!