Yaşlandım.
Ne zaman ölürüm bilmiyorum;
Hala insan olmanın ne demek olduğunu arıyorum.
Mevladan başka yere dönünce
Belamı buluyorum.
Bendeki ben ben bile sayılmaz!
Âdem (Aleyhisselam) ile Havva’nın çocuklarıdır insanlar
İkimizde de X ve Y’ler ondan var.
Âdem (Aleyhisselam) yaratılandır çamurdan
Yanıldılar onu veya ondan olan birini ilah sananlar!
Bir bilmediğim daha çıkıyor her gün,
Cahilliğim büyüyor içinde bildiklerimin.
Doğum da düğün ölüm de düğün,
İzleri kalıyor sadece sildiklerimin.
Görünen korkutucu değildir,
Tehlike görünmeyendedir.
Tedbir alamaz kimse zira
Olmadığını sandığına karşı.
(Beşiktaş’a karşı aslında Çarşı!)
Ne diye giydiriyorsunuz Ali’nin külahını Veli’ye?
Böyle yaparak koskoca milleti çevirdiniz deliye!
Sonra suç oluyor gelip etmeleri halıya!
Ağustos ayının aynı gününe denk geldi iki ardışık yazın,
Birinde düğün vardı,birinde hüzün;telleri koptu sazın.
Ben söylenecek türkülere söz yazıyordum oysa,
Anlamları siliniverdi,hükmü kalmadı sözün.
Hani diyorum ki elimi bir tutsan şöyle
Yansa avuçlarım ciğerlerim gibi.
Ne baharın sihirbaz değmiş toprağından
Ne kar ne ayazdan
Ne güz ne de yazdan
Hiç etkilenmeyen yediveren gül gibi
Ey sevgili,
Seni hatırlamanın bir kolay yolu hep vardır.
"Ben dinsizim." diyen birinin,
Muhakkak dinle ilgisi vardır bir yerinin.
Varlık vardır; ne kendini ne başkasını sever.
Varlık vardır; kendini sevmez başkasını sever.
Varlık vardır; başkasını sevmez kendini sever.
Varlık vardır; hem kendini hem başkasını sever.
Başkasını sevmeyen insan
Dinler ve tüm eski yasalar
Korumuştur yetim ve dulu.
Be hey Allah’ın saftirik kulu!
Kurcalamadan sağı solu
Yürüsene sen de aynı yolu;
Memleket yetim dolu, dul dolu.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!