Hayat hepimize değişik oyunlar oynamayı çok sever;
Ayrılmak üzere olduğunuzu yeniden sevgili eder!
Acıdan sevinç çıkarır,derin nefretlerden destansı aşklar;
Ve gösterir ki,kömür dediğimiz aslında elmasmış meğer.
Elinden alıp kaybettirdiği ile sevindirir insanı,
Hayatım
(Sen olmayınca anlamsızlaşırdı)
Hayatı
(Seninle anlamsızlaştı)
Hayat
(Doğumla ölüm arasındaki noktacıktı)
Azerileri, Özbekleri,
Türkmen ve Kazakları
Ne sevdirir insana uzakları?
Kanı bir, dini bir, dili bir;
Bunlar kardeştir, sevilir.
"Buraya kadarmış!" diye bir vakit varmış;
İnsan onu sezer,ama çok zor anlarmış.
Bir işin,bir yolun,bir ömrün,bir aşkın sonudur o vakit;
Değiştiremez o vakti ne makam,ne şöhret,ne nakit.
Nefret ederim uzun şiirlerden;
Bir tek Hülya uzundu benden
Ona yazmıştım
En uzun şiirimi.
Hülyam,
Sen en kısa süreli aşkımdın!
İç huzurunuz yoksa yoktur;
Sizde var olan huzursuzluktur.
Bu geçerli bir kuraldır her zaman:
Olmayandan başkasına veremez insan.
Ağır olup ağırbaşlı olmayanlar şişmandır;
Ağırbaşlılar koca kafa!
Böylece girip lafa
Ciddi şeyler konuşalım bu defa:
Kütle ve zaman hıza bağlıdır diyor Einstein.
Doğayı iyi gözlemleyince
Yakından inceleyince
(Gündüz-gece, ince ince (Yasemince))
Çözümsüz kalmıyor bilmece;
Netice:
Çoktan aza akıyor her şey,
Doğru olanı
Yanılanı
Aldatan ve aldatanı
Vatanı satanı,
Unutanı
Akıtanı
Eskiden, zamanın bir yerinde yakın geçmişte
Aşk çıkagelmişti; hatırlar mısın?
Biz onu ucu yıldızlı bir sihirli değnekle beklerken
Yanına hiçbir şey almadan çıkageldiğinde
Çok şaşırmıştık doğrusu!
Hiç olmazsa taşır sanırdık yanında Eros’u,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!