Bulantı mı Ölüm müdür Bu Yaklaşan? Şiiri ...

Henri Michaux
24 Mayıs 1899 - 19 Ekim 1984
7

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

İndir bayraklarını, kalbim
Yeter çarpıştığımız,
Ömrümü noktala artık.
Ödlek diyemezler bize
Elimizin erdiğince yaşadık.

Ah ruhum,

Tamamını Oku
  • Ülkü Şahin
    Ülkü Şahin 24.03.2012 - 15:43

    Ona boşuna vazifesini öğretmeye çalışma bay gavurcuk! O kime nasıl davranması gerektiğinin dersini Rabbinden yeterince almıştır! Sana ne tür muamele yapacağını yakın temas sağlanınca enine boyuna görürsün!

    Cevap Yaz
  • Hüseyin Demircan
    Hüseyin Demircan 24.03.2012 - 15:41

    ben varken ölüm yok.. ölüm varken ben yokum.. bari hazır yuriyel hazretleri ortada gözükmüyor.. geçeyim dalgamı ufaktan demiş... ne güzel.. şiir sofrasına.. hep aşk sevgi kahramanlık.. didaktik methiye servis edip..üzerine ukelalık şerbeti gezdirecek değil ya.. bir ağız tadı değişikliği olsun demiş.. ne kadar güzel.. ha ha ha..
    .. amanın ne.. fırıncı pişirmiş ekmeği al..
    ordan git bakkal çakkaldan.. mandıracının kotardığı biraz peynir.. az tereyağı.. tarım amelesinin devşirdiği zeytini al.. ko masaya.. ne var..
    - ben şairim.. ben bir şiir pişirdim.. al.. ye..
    ..bumudur yani?..
    tamam sözcükleride sen pişirmiyorsun.. dillerin etnomorfolojik kökenlere.. derinleme indiğimiz zaman.. austuralya amerika kibin.. iki sömürgeci imperyayı.. menşei avrupadan yayılma.. dolayısı ile.. sonradan görmüş.. iki anakarayı devre dışı bırak.. bir uçtan bir uca arapca lügatın hakimiyeti altı.. afrikayı çıkart sök at..ne kaldı?.. asya avrupa arası köprü dimi..
    ..diller anadoluda harman oldular.. luvilerin çağdaşı hattuşaşlılarla benzerliklerini çözümseme.. benim değil emanuel laroşenin işi.. pers zerdüşlerinin anatoli egemenliği.. iki asırlık beygir yayma macerası esnası.. atadıkları satrabların.. kaç asır boyu sadr biçeminde vücud bulması... roma vladlarının... bugün bile dilimizden atamadığımız.. devlet kavramını angaje etmeleri..
    .. sümerlilerin helenlileri etkiler mitleri.. temmusu avgustosu.. avuca toka etmeleri..
    ..helenlilerin.. orta asya bozkırlarında.. sazandan başka balık görmemiş Türklere.. hamsi çipura istavrit levrek al takke ver külah etmelerinin araştırılması.. benim değil tarihçilerin işi..
    siz bin yıl önce ne olmuşne bitmiş bilemez kağıt belge bulamazsınız.. yokluğu her tür martavalı yutturabilirsiniz ama.. 2500 yıl önce mermere kazınmış kabartmalar yalan söylemez.. taş içi damarları yılana mere benzetip.. dalga dalga yılan yılan demiş.. bir toplum onu mermer olarak kabul etmiş.. mermer sözcüğü olarak pişirilmiş konmuş ise önünüze.. sen o sözcüğü okura sunarken.. bunu ben pişirdim diye kimseyi kandıramazsın.. şairsen şairliğini bil.. en azından.. yine senin pişirmediğin diğer sözcükleri ilave et..
    '' mermer kadar beyazsın ey yar
    aşkın ile ölür birgün bu tayyar'' diye.. kendinden sıralama tasnif katmalısın..
    .. tıpkı senin pişirmediğin ekmeği közde gevretip.. senin elde etmediğin tereyağını sürüp.. misafirin gönlünü kazanman gibi.. o sofraya kendi emeğin kendi alın terini katmalısın.. o zeytin yıkanacak.. biraz kekik pulbiber sızma zeytinyağı koy limon sık.. terbiye et..
    yıka peyniri tuzunu al süz.. gerekirseerit tavada.. iki yumurta kır.. omlet et.. kabuklara dikkat et kalmasın içinde boğaza takılır..
    okurun boğazına durmasın akıcı olsun.. çayını doldur şekerini kat karıştır avucuna ver.. kahvaltıdan önce ona abur cubur yedirme iştahını keser.. ağır yemeğipilavı tatlıyı meyvayı sona sakla.. temizliğe özen göster bir tane kıl çıkması bile o yemeğiyenmez kılar.. kimiokur utangaç olur.. ileri ana yemeğe sınamaz.. hemen önüne laf salatasını dayayıp koma..
    ..sonra çok güzel hazırlanmış bir pizza gavur sofrasında rağbet görür.. ama bizim okurumuz.. kıymalı pide sever.. az acılı olsun mümkünse.. sucuklu pidede sever.. yalnız pidenin kenarı çok kıtır olmasın.. ergimiş tereyağına bir fırça batırıp kenarları yağla yumuşasın.. dişi olan var olmayan var.. ayran ver yanında.. ne kadar sulandırırsan sulandırayran ayrandır ama ideali yüzde elli su yüzde elli yoğurt olmalı.. yoğurt ekşi olmasın.. taze olsun.. iyi çalkala köpürt.. dolapta soğut.. gerekirse ince kıyım salatalık doğra.. içenin bağrının harı alsın.. kim tadarsa tatsın Allah razı olsun bu güzellezzetleri bana tattırandan desin.. ama sen teşekkür bekliyeceğim diye gözü içine bakma.. bırak o karar versin öldüğünde rahmet ile anılıp anılmıyacağına..
    .. daha yolun başında..isminin önüne aşık zırtabi.. ozan zortaboz.. şair mübdezel daltabanoğlu.. gibi sıfatları takmak edibe yakışmaz.. toplum karar vermeli kimin şair kimin aşık ozan olduğuna.. okuru doyur mütevazice köşeye çekil.. şairlik bu.. biraz ordan birdize.. biraz burdan bir mısra apar.. yamalı bohça gibi ko.. klişe beylik.. binlerce üretilmiş.. milyonlarla türevleri.. şiir diye daya bumudur yani?..
    .. gerekirse sofrana komalı pasta
    keklerinde.. hem börek.. yerinde değil
    sanki yaprağı solan ağaç ki hasta
    köklerinde bence pek derinde değil..
    .. aman deyin devrilmemeye bak.. ehü ehü..eh eh eh..
    henri efendiye gelince.. elbette güzel mutlaka akıcı bir fransız dili ile çok zengin betimledide.. bizim ülkeye gelince.. soğuyorlezzeti kaçıyor.. ben şöyle nazım sıcaklığı ile.. yağlanmış bazlama yesem yeterdi bence..

    Zevcem,
    ruhu revanım
    Hatice Pîrâyende,
    ölümü düşünüyorum,
    demek ki arteryo skleroz
    başlıyor bende...
    Bir gün
    kar yağarken,
    yahut
    bir gece,
    yahut
    bir öğle sıcağında,
    hangimiz ilkönce,
    nasıl
    ve nerde öleceğiz?
    Nasıl
    ve ne olacak
    ölenin son duyduğu ses,
    son gördüğü renk,
    kalanın ilk hareketi
    ilk sözü
    ilk yediği yemek?
    Belki de birbirimizden uzakta öleceğiz.
    Haber
    çığlıklarla gelecek,
    yahut da ima edecekler,
    ve kalanı yalnız bırakıp
    gidecekler...
    Ve kalan
    karışacak kalabalığa.

    Yani efendim, hayat...
    Ve bütün bu ihtimâlât
    1900 kaç senesinin
    kaçıncı ayı
    kaçıncı günü
    kaçıncı saatinde?

    Zevcem,
    ruhu revanım
    Hatice Pîrâyende,
    ölümü düşünüyorum,
    geçen ömrümüzü düşünüyorum.
    Kederli
    rahat
    ve hodbinim.
    Hangimiz ilkönce
    nasıl
    ve nerde ölürsek ölelim,
    seninle biz
    birbirimizi
    ve insanların en büyük dâvasını sevebildik
    — dövüştük onun uğruna —,
    «yaşadık»
    diyebiliriz. Nazım Hikmet..

    Cevap Yaz
  • Arap Naci
    Arap Naci 24.03.2012 - 14:51

    'sen bana bakma azrail
    ben ne b.k yediğimi biliyormuyum
    sen benim en sevdiğim meleksin'

    gibisinden azraille samimi ve içten bir kafakol ilişkisinin safiyane masum ve içten dizeleri..

    bizim Muzo görünmüyor epeydir arkadaşlar?
    hasta falan olmasın?

    Cevap Yaz
  • Hasan Buldu
    Hasan Buldu 24.03.2012 - 14:33

    Henri Michaux

    Nausée ou c’est la mort qui vient?


    Teslim ol, kalbim
    Savaştık yeterince.
    Bırak da ömrüm bitsin artık.
    Korkalık etmedik hiç biz,
    Yaptık yapabileceğimizi.

    Ah, ruhum,
    Ya gitmek zorundasın ya da kalmak,
    Ver kararını.
    Kah özenli kah hoyrat,
    Duygularımı elleme böyle,
    Ya gitmek zorundasın ya da kalmak,
    Ver kararını.

    Ben, hazırım bitirmeye.

    Ölüm’ün Öğretmenleri,
    Merhamet edin bana, nice yolculuklar yaptım
    yanımda bir torba bile olmaksızın,
    Olmaksızın bir öğretmen ya da para pul
    ve başka bir diyarda iken şeref şan.

    Şüphesiz kudretlisiniz, eğlencelisiniz hepsinden öte,
    Daha duvarı bile atlamadan size adını haykıran
    telaşlı bir adama merhamet edin,
    Alın onu göklere,
    İzin verin, alışsın huyunuza ve adetlerinize
    becerebilirse şayet,
    Ve içinizden gelirse yardım etmek, ona yardım edin yalvarırım.


    Çeviri: Osman Tuğlu


    Çok güzel bir çeviri; çok beğendim. Sayın Tuğlu'ya teşekkürler.

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 24.03.2012 - 12:22

    Gereksiz şeyleri bilmemek cehaletten sayılmaz.Asıl cehalet doğum ve ölüm arasındaki doğruyu bilmemektir.
    ve günümüzde bu tip gerçek cahiller alim gibi yutturulmaya çalışılıyor.Yutan yutuyor yutmayan yutmuyor vesselam.

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 24.03.2012 - 12:18

    İki nokta arasında birtek doğru bulunur.Bana aksini isbat etmeye kalkmayın vesselam. :)

    Cevap Yaz
  • Avni Çakar
    Avni Çakar 24.03.2012 - 12:12

    Çeviri bir şiir de olsa, gücünden ve görkeminden hiç bir şey kaybetmemiş (belki de keskinleşmiş) bir şiir...

    İmgenin, tumturaklı sözlerin, abartılı uydurmaların kıyısına bile yanaşmadan diyeceğini diyen bir şiir.

    Mütevazı bir şiir devi.

    Cevap Yaz
  • Necip Zeybek
    Necip Zeybek 24.03.2012 - 11:48

    Kişileştirme şiir yapmaya yetmiş sözleri.Çeviri de güzel olunca okunası bir eser olmuş.

    Cevap Yaz
  • Abdülillah Çağlayan
    Abdülillah Çağlayan 24.03.2012 - 11:11

    Efenim Feyzi beyciğim Amerikalı sığır çobanlarından Will Rogers namı ile meşhur bir zat demiş ki;’’Herkes cahildir. Ancak cahil oldukları konular farklıdır.’’

    Misal bizde Cebrail,Azrail, Mikail,İsrafil diye bilinen dört böyük melek hırsitiyanlıkta yedi tanedir ve Azrail’e Uriel derler.

    Şiirde illa da kendi inancınızdan bir şey bulmak için kel başınıza tarak vurmamaya, güneşe karşı gölgelenmemeye and içmiş gibisiniz.

    Hem şiirle ilgili ilgisiz Zaman gazetesinden bir makale yok muydu paylaşaydınız.Müstefit olur ışıklar içinde kalırdık.

    Ahir ömrünüzde size huzur ve sükunet diliyorum umuyorum sırt ağrılarınız geçmiştir.Gerçi Vahap bu konuları iyi bilir size teskin edici bir takım nebatat kaynatılarak yapılan otlardan falan tabii şifalar tavsiye edebilir.Rabbim onun gibi, Nurani gibi, Sinan gibi civanmertlere yardım etsin.İhtimal ki ağrıyan dizler ile, onları ovalayan buruşuk ellerin sohbetine bol bol kulak misafiri olmaktasınız şu sıralar. Siz gibi pir-i fanilere de şifa ihsan eylesin.

    Takılmamıza alınmadınız umuyorum. Selam ve dualarımız sizinledir.

    Cevap Yaz
  • Sükûn Ve İnşirah
    Sükûn Ve İnşirah 24.03.2012 - 10:04

    ölü denilemez bize
    surat asıyoruz diye
    yok sayılamayız şehrin ışıltısından

    kedileri seviyoruz hala
    maviş kız çocuklarını da
    üzerimizde emperyal üniformalar var diye
    kimse ayrı tutamaz bizi
    kavak hışırtısından

    kelimeler bize küser
    biz kelama kulluktan geri durursak
    hiç bir sabahı
    yanımızda güneşe götürmemezlik etmeyiz oysa
    hiç bir kuşun yaralı kanadını öperek otamaktan
    vazgeçemeyiz

    sen
    bizi bir surat asımı mesafeden
    gülerek görme diye eyy eskimez sevgilimiz
    gülünesi şeylere ağlar
    ağlanacak şeylere ağlarız habire

    kökümüz menenjitli bir varilden
    usul usul usumuza karışan şeytandan çok uzak
    biz meleklerin yareni olmaktan
    asla alıkoyulamayız

    kuşlarız biz bulutlarız
    bazen patlamış asbes borulardaan sokağa yayılan kanser
    bazen akskallı dedenin alnında secdeden mütevellit nasır

    hep gülü severiz
    hep gülmeyi sevmesek de
    biz iyi bir şahın
    iyi piyonlarıyız

    kalbimizde hiç bitmez
    keder korosu şarkıları

    @..

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 27 tane yorum bulunmakta