Rüzgâr tersten esince etek başa geçermiş
Dostundan hançer yiyen yedi düvel göçermiş
Halimden anlayıp da hat(ı) rımı sordun mu hiç
Yaban gülleri bile muhabbetnen açarmış
Aşkın ateşten gömlek yakası var sırtı yok
Arama saadeti, gel başka yerde,
Elden gelen öyün, aş olmaz oğul.
Bozupta birliği düşürme derde,
Dünki kahpe bu gün, eş olmaz oğul.
Eşkıya ne bilir insan hakkını,
Mezarın başında ağlarken çiçek
Dokunmadı bana desem yalandır
Ses verdim usulca, bakışı ürkek
Sakınmadı desem inan yalandır
Yumuk ellerinde dağınık saçı
Karanfiller açınca göklere bakar…
Bir damla aşk için,
Ateş demiri eritir
Bulut toprağa ağlar…
Yaralı kuşlar göçe kalkmaz
Çaresizliğime papatyalardan fal tutup…
Itır kokulu sevda sokaklarına…
Nev i bahar tadında bereketli dualar bıraktım…
Aşk gibi, adam gibi cemaline tutuluyorum
Resm ediyorum gözlerini kalbimin tuvaline utanma...
Bir Örnek Bir Nasihat
İnsanlık bilmeyene deme güzelliğini
Bir halt sanır kendini, bela olur başına
Bulaşırsın küfür e maraz eder dinini
El güzelmiş sana ne var git oğlum işine
Ekersen tarlayı, harmanın olur
Kendini laf ile avutma gardaş
Ağustosta gelir karakış vurur
Dost ile arayı, soğutma gardaş
Tatlı dil yoluna halı serdirir
Var Git
Seni bir sır misali taşıyorken canımda
İçimdeki kendini vurup da gidiyorsun
Salalar veriliyor şehrin dört bir yanında
Şu musalla taşında yatan da kim diyorsun
Rehin aldın düşlerimi, gönlümü
Yaşanmıyor olmayınca aykaram
Aşkın ile yaktın, kalan ömrümü
Küllenmiyor sönmeyince aykaram
Sensiz doğmuyor güneş şafağına bu şehrin
Gittiğin günden beri yas tutuyor sokaklar
Gözyaşımla suları coşarken kızıl nehrin
Bir akarsu misali çağırıyor uzak
Tebrikler efendim başarınız daim olsun...
Yaşanacak Mutluluklar Senin Olsun