Kendimle yalnızlığı seviyorum ben
Kimse ile konuşamadığım herşeyi,
Kendimle konuşabiliyorum çünkü.
Utanmıyorum, sıkılmıyorum
Kendime anlattıklarımla rahatlıyorum
Yanlızlığı seviyorum ben.
Şimdi kendimle yalnızım
Baş başayım ve karşımdayım
Ne kuru gürültüler
Nede o samimiyetsiz
Kalabalıklar var yanımda
Dünya hapishanesindeyim
Keşke hiç çıkmamış olsaydın önüme
Beni amansız bir aşka bırakmasaydın
Her köşe başında
Anlamsız bir sen aramasaydım
O seni tanıdığım gün
Olmasaydı keşke hiç
Sana kızgın değilim baba
Bırakıp gittiğin için kırgınım biraz
Toprak bir gün seni alacaktı biliyorum
Ama ben hazır değildim buna
Seni affeder miyim diye bile
Soramayacaksın bana artık
Gönül yollarından geçen
Kırılgan köprülerden geçerek
Sana ulaşmaya çabalıyorum
Attığım her adımda sendeliyor,
Ufalıyor, parçalanıyorum.
Biliyorum keşkeler ile
Dur dokunma kendine
Seni senden kıskanırım
Dokunma tenine boş yere
Benimde hakkım var sende
Bal dudaklım, al yanaklım
Dokunmaya kıyamadığım
Kalp kırık, gönül buhranlı
Gözler ötelere dalgın
Bakışlar sönük
Kelimeler kuru gürültü
Gönül sevgiye aç ve hicranlı
Istırap ise bir ömür parçası
Herşeyden uzaklarda,
Kendi kayıp dünyamda,
Ücra bir köşedeyim şimdi.
Ne doğan güneşin ışığı,
Ne zifiri karanlığın kuytusu,
Ne de bir heyecan var içimde.
Bir şiirde her şey olur ama
Kuru soğan nasıl olacaktı
Kim okurdu ki
İsmi kuru soğan olan şiiri
Aşklar, hüzünler, özlemler
Kayboluşlar, gözyaşları varken
Aynı gökyüzü altında
Yaşayamadık beraber
Birbirimizi hor görmekle meşguldük
Bir başkasının mutluluğunu önemsemedik
Ben iyi olayımda
Banane başkasından dedik
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!