Bekir Dalkıç Şiirleri - Şair Bekir Dalkıç

Bekir Dalkıç

Kaldırınca çekicini yargıç,
Ve karar: {müebbet}
Sonra salıvereyim dedim sözcüklerimi ağzımdan, ama maalesef çok geç.
Ölmüşlerdi havaszlıktan.
Nasıl kıydım nasıl, keşke kırılsaydınız dişlerim.
Bitmiyor, bitmez yurtsuzluğum benim, bu pahalılıktan.

Devamını Oku
Bekir Dalkıç

Ayrılık ateşinde pişti yüreğimdeki semaverin çayı.
Tam otuz yıl da demlendi.
Hasretin tüttü durdu, buğulandı pencerem.
Dün gece kapı çalmış duymadım.
Yoksa sen miydin gelen?

Devamını Oku
Bekir Dalkıç

Öfkemiz bin yanardağa denk şimdi, bin reaktöre denk, bin nükleer füzeye.
Çelenkler gibi asacağız o kor çiçeklerini boyunlara.
Çelenkler gibi asacağız.
Yanacak bizi yakanlar da, yanacak bu yangına havadan bakanlar, geriden geriden bakanlar da.
Bakanlar da yanacak.

Devamını Oku
Bekir Dalkıç



Oğlum ne etsin oyuncağı,
Olsa oynayacak iki taş,
Bir de candan bir arkadaş.
Hepsi bu.

Devamını Oku
Bekir Dalkıç

Ben de küçücük bir balıktım eskiden, ışıklar vardı.
Kıyıda geziniyordum, yalnızdım.
Göremedim oralarda umuda dair bir iz.
Bir olta tuttum o kıyılarda, ağlar vardı, alışıklar vardı.
Gözümü açtım, deniz yerine,
Ne Karadeniz, ne Akdeniz.

Devamını Oku
Bekir Dalkıç

Sokaklar öküz dolu öküz.
Otururken, yürürken,
Geviş getiriyorlar durmaksızın.
Ağızları silme sakız dolu, lâkin aslında hep aynı sakız.
Aynı sözleri sarfediyorlar, bu yokluktan mı nedir arkadaş?
Şişirip şişirip patlatıyorlar balonlarını bir boşluktan.

Devamını Oku
Bekir Dalkıç

Cuma akşamları ne güzel.
Antalya'da buz gibi, ışıklı bir caddede,
Yürümek senle el ele, yarı sarhoş,
Kapılarak akmak kalabalıktan bir sele.

Kaleiçinde dayamak sırtını senin, çok eski bir eve,

Devamını Oku
Bekir Dalkıç

Korkusuzlar donarak ölüyorlar, korkaklar birbirlerine sarılarak ısınırken buralarda.
Gruplar halinde sevişiyorlar, şu büyük ve zârûrî ihtiyacı giderircesine.
Korkusuzlar üfleye üfleye ısıtamazken bir türlü, o buz tutmuş nasırlı ellerini.
Korkaklar öksüre öksüre yayıyorlar etrafa saydam, irin irin, o balçıklı döllerini.
Şükrüyle avunuyor şükredenler,
Yokluğunu serpiştiriyor herbiride yokluktan toprağa.

Devamını Oku
Bekir Dalkıç

Traktöre atlar Ömer.
Koyulur tarlasını sürmeye.
Derken lastik patlar, söner.
Başlar gelmişine geçmişine sövmeye.

Götürür pazara mahsülü erken.

Devamını Oku
Bekir Dalkıç

Çizgisiz bir kağıttı ömrüm.
Islandı ıslandı kurudu.
Çok şey yazdım üzerine.
Yağmur yağdı silindi.

Ruhum tüyden hafifti.

Devamını Oku