Bakıyorum da ne namaz var, ne abdest.
Giyiniyor altı dapdar, üstü serbest mi serbest.
Yıl boyu açık seçik, hiç üşümez Muallâ.
Geldi mi şehr-i ramazan, olur senden benden müslüman.
Düşkündür haspam namusuna, arına.
can çekişti gölgem bir süre
soğuk katil
bataklıkta bir dev, duyulur görülmez
fırtınayla karışık hapşurdu hayatı
titreye titreye gevşedi solgun bedenim
sonra sakince seslenip dedim ki yanımdakine"
Yüzün bir şehir olsa, ben en çok gözlerinde kalmak isterdim.
Gözlerin arınmış, ferah, içten.
Gözlerin gurbette memleketini hatırlatıyor adama.
Hiç sıkılmazdım, günlerce gezmek isterdim.
Yüzünde.
müşkül
bir müşkül
bir musibet
düşünmekteyim nicedir
yanan bir dal
cebimde yuvarlak bir metal
Çok satıldı bu araba,
Sarışına, kumrala, Anglosakson'a Arab'a.
Memleket yanmış, yıkılmış kimin umurunda?..
Güzel mi kafa? Mutlumusunuz hala?
Eğer mutluyum diyorsan sen de debelenmekten, bataklığa dönmüş bir ülkenin çamurunda,
Dönüpte bir baktın mı aslına?
Savaş bitmiş çoktan ama söylemediler bize bittiğini.
Dikmişler gözlerimizi ufka o vakitler, Göremedik kalan izi, şu iskelet ellerimizi.
Zira kör etmişti sahte bir ışık.
Vurduk, vurulduk, ezdik, ezildik ve ağladık ve güldük.
Birer organ gibiydi yaralar, yaşadık acıyla karışık.
Hani düşmanlar, kötüler nerede, yıkılan o ev?
İşçiyi almazlar işçi partisine.
Yeni bir dünya inşaa edeceğiz derler, sonra yaparlar bir hesap.
Müteahhit alırlar, mimar alırlar.
Emekçiyi sokmazlar kapıdan.
Almazlar Kalkınma partisine.
Cumhuriyet partisine.
Bir kedi miyavlıyor acı acı.
Bir köpek havlıyor.
Fareler ciyaklıyor.
İniliyor kadının biri sancıdan.
Ikna ıkına bulduruyor üçü.
Sesinden kolonları sarsılıyor evin.
Ben nereden bileceğim senin beni sevdiğini?
Belge var mı elinde belge?
Varmı aşka ruhsatın?
Yoksa eğer önce bir dilekçe yaz,
Altına da imzanı at bi zahmet.
Sonra da götür de bir bilene imzalat.
Markete gitti sabah sabah iki kadın kendinden emindi ikiside.
İki kadın, yan yana, ağır ağır ve magrur,
Galiba boldu vakitleri, sanki dopdoluydu cepleri.
Seçtiler en iyisinden birer litre süt, birer kilo pirinç, beşer paket margarin, beşer kilo un.
Bıraktılar o ürünleri kasaya, teker teker.
Teker teker okuttu kasiyer
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!