Birden aklıma geldi işte,
İlklere doğru yolculuk yapmak,
En güzel oyuncaklarımın,
Kasaba kahvelerinden topladığım,
Oynarken vurdun mu ıslık çalan,
Renk renk gazoz kapaklarım.
Bizim gibi emeğiyle çalışanlar için,
Biliyorum zordur ayakta durmak,
Sırtımızı ne ağaya nede dağa dayamışız,
Sen tek başınasın bu alemde,
Göğüs gereceksin tüm zorluklara,
Kaç kez söndü bu sokak lambaları,
Katran olmuş çoktan geceler,
Görünmüyor bastığım kaldırım taşları,
Yine korku,yine kabus,
Birileri kükreyerek emir veriyor,
“Söndürün şu lambaları”
Sana bir şey söylemek istedim,
Tam dilinin ucuna geldi sanki,
Söyleyecek gibi yaptım,
Bir türlü söyleyemedin,
Her sabah erkenden evimizden,
Biliyor musun artık gitmiyorum o parka,
Oturmuyorum o banklar da eskisi gibi,
Tesadüfen geçsem sen gelecekmişsin gibi,
Kalbim çarpıyor, ama sen yoksun artık,
Beklemiyorum artık o köşe başında,
Bırak, bana bırak be geleceği,
Ela gözlü selvi boylu sevgilim,
Yürümeye başlayan bebek gibi,
Kendini annesinin kollarına bıraktığı,
Bana güven gerisini merak etme sakın,
Sen beni biliyorsun ya o bana yeter.
Neden kalbim bu kadar seni özler,
Ela gözlü, selvi boylu sevgilim,
Cilet gibi keskindi o bakan gözler,
Lale,menekşe,karanfil gibi güzel sevgilim,
Ayrılırken tekrar iyi günler o tatlı sözler,
bir masal oldu sevgilim.
Nefsim beni körüklüyor,
Ne verirsem yetmez diyor,
Gece gündüz hep istiyor,
Beni esir etme Yarab.
Bana öyle bir güç ver ki,
Seninde simsiyah saçların vardı,
Kıpkırmızı gül benzin nasıl da sarardı,
O geçen günlerin sanki bahardı,
Hani senin ne güzel gençliğin vardı,
Hani senin ne güzel yaşantın vardı,
Sakın ağrına gitmesin sakın,
Köy çocuğu olduğun için,
Sen değilsin o çizginin ressamı,
O Leonardo da Vinci tablosunu,
Unutma sakın sabah akşam,
Tarhana çorbasıyla karın doyurduğunu,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!