Biz seninle aşka soyunmuş
Bedenleri giyinik ruhu çıplak yalnızlıklardık
Kimin kimi giydireceği sorulmayan yanlarımızla
Ihlamur kokulu saçlarını
Tarayıp giderken rüzgâr
Patika yalnızlığıdır
Issızlığıyla seni düşünmek
Biliyorsun yazamadığımı
Ama biliyorsun yaşadığımı
Kaç geceye seninle bağlanıp
Masa üstü kâğıtlara
Adını kazıyıp uyandığımı
Seni hayallerimi bitirdiğin yere asıyorum
Orada kal sessizliğinle boğul diye
Resimlerden gülüşlerin göz kırparken
Meraklı bakışlardan çekip alıyorum
Aşkının tüketildiği başka bedenlerden bakarken
İçimde solmuş bir resmi
Çekip alıyorum kanatarak
Boyası akıyor gözlerinden
Üşüyen yanımsın
En sıcaklığıyla dokunurken düşlerime
Ellerinden kayıp giden benliğin
Arasına mekik dokuyan
Beni özledin mi?
Diye sordu.
Cevap veremedim
Çünkü
Hiç unutulmadığını açıklayacak bir kelime yoktu.
Ellerime bak anlarsın dedim.
Masum değiliz. Kirletilmiş düşlerimiz, silinmesi zor izler taşıyoruz. Temize çekilmez dünlerimiz dururken, yarınların çekiciliğine koşuyoruz. Dünün dünde kaldığı gerçeğini kabuk ederek.
Aynı yöne dönüp, aynı havayı soluyup, aynı güneşte ısınmışızdır. Aynı şarkıları dinlemişliğimiz, aynı yıldızları izlemişliğimiz bile olmuştur. Aynı çiçekleri koklayıp, aynı şiirleri okumuşluğumuz, aynı demlikten çay içmişliğimiz olduğu gibi… Her şey aynı ise ve aynı yaşanmışsa bu ayrı olmak niye…




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!