Seviyorum dersin hemde çok dersin
Sevdiğini açık belli edersin
Hele sevdiğinden bir ayrı düş bak
Dünyayı kendine zehir edersin
Nasıl bir dokunuşun sızısıdır bu sensizlik
Böyle yokluğun işleniyor satır aralarına
Kaybolup gidiyoruz birbirimizden
Gecenin içine bir ben düşüyor peşine sessizlik
Kaç vicdan muharebesine yenilmişliğimiz sorgulanıyor
Eller uyuyor geçmemişliğin ninnileriyle
Kalbin uzayan sürgünleri
Açmazına yazılır gümüş gece
Sinesine kor değmiş âdem gel/in
Kandırır bir sabahın öte yüzünü
Kaçak imgelemin haytalığı
Sessiz bir geceye düşüyorum
Titreyen dudaklarından
Bakışların ateş olurken
Yakıcı bir dokunuş tene değen
Sahipsiz ellerin kenetlenişidir
Belki de haklısın susmak konusunda
Hatta daha ötesine gidip uzaklaşmak adına
Ki değişecekse bir şeyler
Gönüllüdür bu yürek seni kaybetmek pahasına
İçten içe yanıp kül olmaya
Öylesine bir gündü işte
Hiçte öyle olmayan yanıyla
Sonrasını bilmediğimiz coşku sellerine kayboluşumuz
Sadece bir gündü içine girilen
Akşamı günden çıkıp gitmişliğiyle
Sahil kenarımıydı yoksa orman ıssızlığımı
Defalarca elimin kaleme gittiği boş bir sayfasın
Hangi kelimelerle süsleyeceğimi bilmediğim
Öylesine bir boşluk içi dolmazlığında
Öylesine işte
Adına ne söylendiğinden çok nasıl okunduğuna önem verilen
1-
Oysa bir şiir hayattır
İçeriğinde yaşattıklarıyla
Okuyana sunulmuş oluşuyla
Sessizce kabuğuna çekilişidir, birikmiş yalnızlıkların
Gecelerin içinden sıyrılıp giderken
Sabahlarına iç çekişlerinin gölgesinde
Hangi güne dönsen yönünü o sesleniş
Çok bilindik uzaklardan esip gelen
Gel desen gelirdim
İçimde çocuk sevinciyle
Kollarını açmış koşuşan sokaklarda
Kanatlanıp uçardım gözlerine
Kenetlenip tutardım ellerini
Dokunurdum düşlerine




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!