Aslında ben…
Yıllarca kıyıda durmuş bir çocuk gibiydim,
suskun, ürkek,
sevilmeyi bekleyen.
Bugün bir başkalık var bende.
Yağmur yağıyor yüreğimin her köşesine,
sanki bütün bedenim sırılsıklam.
İçimde tarifi olmayan bir umutsuzluk…
İnsanlık ölmüş diyorlar,
Gömülmüş vicdan,
Selası bile okunmuş.
Küçücük bir melek,
Çaresizce yollara düşersin, her adımda kocaman bir boşluk büyür içinde.
Ağlamak istemezsin, göz pınarlarından iki damla yaş süzülür.
Nefes almak istersin, boğazında bir düğüm vardır, yapamazsın.
Elinden bir şey gelmez, umutsuzca bakarsın ardından.
Işıl ışıl parlayan bir sabaha gözlerimi açtım,
İçimde tarifi olmayan bir huzur vardı,
Çünkü gönlüme sen doğdun.
Ah, sen hangi duamın karşılığı oldun?
Vicdan dedikleri masala dönmüş, Merhamet dillerde, yüreklerde yok. Kim kimi ezer, kim kimi gömer, Bütün hesaplar çıkar olmuş.
Ne zaman bu kadar kaybolduk biz? Ne zaman insan, insana bu denli uzak? Bir tek gözyaşı sahiden samimi, Bir tek hüsran yalanı boğacak.
Ve ben… Kör düğümler içinde bir ses, Bağırıyorum yankılansın diye, Ama duyacak biri kaldı mı?
Hüzün çöker sessiz, bir akşam vakti,
Kalpte iz bırakır, nakış, nakış.
Yollar uzar yine, gidilen belirsiz,
Kader fısıldar kulağına sessiz, sessiz.
Bir damla gözyaşı süzülür yanağa,
İçimde bir kasırga, dinmek bilmiyor,
Her anım harabe, yüzüm gülmüyor.
Sol yanımdaki acı bir an dinmiyor,
Sen söyle sevgili, ölüm mü kalım mı?
Özlem har olmuş, yakar.
Gözlerim derinlere dalar.
Tatlı bir söze can versem, ne çıkar?
Ölüyorum, sevdiğim, artık gelsene.
Gene çaresiz çırpınışlar sarıyor bedenimi,
Yağmur gibi döküyor gözlerim kanlı yaşları,
Yokluğun oturup kalıyor yüreğimin
Baş köşesine.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!