Baharın serzenişiyle uyandım
Kapıldım mis kokan, aşk çiçeklerine
Kelebek misali, uçup sana kondum
Belki severim diye
Yanılmışım.
Bir düş gezgini garipliğim
Gündüz gönül arar
Gece gurbeti yorar
Boşuna yorma deli gönül
Gönül gönülsüzlerin elinde
Çaresizliğin kemeri sıkar ruhunu
Kal geceleri yalnız soğuk yatağında
Donuk bir yüz yılgın gözlerin karşısında
Duvarlar ceza sessizlik günah aşamasında
Ellerinde yüreğindeki çırpınışlar
Zamanı olmayan yolculuktayım
Bekleme beni
Dönüş meçhul
Sen kal kendi diyarında
Bu son an
Bil ki bu bir veda sana
Adım adım kaldırımlarda ayak izlerim.
Bir sonu olmalı
Geride kalan bu izlerin
Yürüdükçe üstüne, acımasız yaşamlara
Dur demeli bu gidişe
Hala bir beklenti varsa
Ben seni değil
Hissettirdiklerini sevdim
Ne kadar uzakta olsan da
Hep yakın olacak sevgim
Ben gözlerini değil
Hissedilen en güzel duygular
Dağlardaki yaban çileği tadında.
Yaşadıkça içinde mayhoşumsu bir tat
En güzeli tattıkça,
İçini ferahlatan serinlik.
Her şeye rağmen belli belirsiz korkular derinlerde
Yakaladığım dediğin an uzaklaşırsa
O meçhul diyar.
Dokundukça eline sinen
Gül kokusu misali.
Başını döndüren iç çekmeler
Olsun,
Bir kuyunun içine atıldım
Karanlık, kuytu, çıldırtan sessizlik
Sessizlik böler benliğimi
Sessizliğin sesi, çağırır geçmişi
Geçmişin sessizliği, körleştirir gözlerimi
Bir çift gören mavi boncuk
Anlam yüklü derinlere indikçe
Her nesne isim buluyor ışığında
Kararlığı aydınlatan ışık gibi
Üç boyutta canlanan her şey
Düşünmeye sevk ediyor
güçlü bir şair. şiir kitabı çıkarmak için tam zamanı bence. Gündüz kitabevindeki (cebeci) cumartesi toplantılarına gelirse tanışmak isterim.
yüreğine sağlık efendim
başarılar