Yalnızlığın buram buram koktuğu geceler...
hani kurşun sıksan geçmez ya geceden Arifim!
öyle bir gece, böyle geceler
karanlığın anaforunda kaybolduk
aramaya çıktık birbirimizi
eli boş, gözü yaşlı umarsızca geri döndük
Kar gibi büründüm yerin yüzüne
Beyazım, daha çok beyaz
Sonra bir sema, yüksek mi yüksek
Alır götürür içimden bu ıssız beni
Bu ben ki bağıra bağıra derin uykularda
Bir uyku ki boşlukta sendeleyen yaprak
Sevgilim!
Bu dayanılmaz özlemler
Bir ateş çemberi gibi
Her tarafım yangın yeri
Gittikçe daralan ve beni içinde boğmaya çalışan bu çember
Kanımda bir çığlık
Günün her sabahında
uçar gemiler kanatsız...
yorulmak bilmez felek
ah üstüne ah dedirtir
ne hayatlar soldu
şu dar-ı dünyada
Büyümeye başladığın an
özlemeye başlarsın çocukluğunu
tebeşirlerle boydan boya boyadığımız
o sokakları
Yollarına meftun bu kul
İşte kapındayım
Arz-ı halim var sana
Sırtımda evvelimle
Koca bir kambur
Lütfen kabul buyur!
Her durakta bir yüz
Her durakta aynı yüz
Ben o yüzü tanırım
Bir elinde çakıl taşı
Diğerinde bir güz
Ben o güzü efsunlarım
Bir eylül akşamında bulsam seni diyorum
Sonbaharın buram buram koktuğu
bir eylül akşamında...
Hanidir uzağım yağmurlardan
Yağsan üzerime oluk oluk
İliklerime kadar ıslansam
Ah seni! Seni yazabilsem damarlarımın en ücra köşelerine
Hiç gitmesen benden
Saklı kalsan kalbimin sol atriyumunda
Bu nasıl bir hasrettir?
Ekinezyalara
Adeniumlara
Elma kokusuyla kamufle edilmiş bir zehir
Zehrin gözüne kestirdiği günahsız ruhlar
Açlıkla sınanmış küçücük bedenler
Ne bilsin, nerden bilsinler...




-
Ömer Duru
-
Aşk Olsun
Tüm YorumlarBin nefes kalemsiniz
Tebrik ediyorum
ayşe hanım şiirlerinize biraz baktım. bazılarını okudum. çok başarılı buldum tebrikler. size ilk defa bu gün serbest kürsüde rastladım.