Ne çıkar yanımda olmasan;
Kalbim senden ibaret değil mi?
Uzaktan sevmek zor demişsin
Görmeden sevmek ibadet değil mi
Ne çıkar, ellerin ellerimde olmasa,
Ne çok isterdim,
Bir el değsin,
Toplasın içimdeki kırıkları,
Suskun geceleri avutsun,
Bir gülüş gibi dokunsun yüreğime.
Başka dudaklarda söylensen ne fayda,
Sen, sözü ve müziği bana ait bir şarkısın.
Düşlerimin nağmesinde yankılanan o ses,
Ruhumun sessiz odasında yankı bulan nefessin.
Kim söylese senin adını, eğreti kalır,
Öldürmek için illa bir silah, bir hançer mi gerekir?
Bir gülüş de saplanamaz mı bir insanın tam ortasına?
Bazı bakışlar, bir kurşundan daha hızlı girmez mi göğse?
Ve suskunluk… en keskin bıçak değil midir aslında?
Öldürmek için illa kan mı gerekir?
Sana bu son şiiri yazıyorum,
elim titriyor, kalem ağır geliyor,
sözcükler birer mezar taşı gibi diziliyor önüme.
Her harfte bir yanımı gömüyorum,
her cümlede kendimden biraz daha eksiliyorum.
Öyle bir sevda ki,
Ne evrene sığar ne de kaderin dar kalıplarına,
Zaman dursa, yıldızlar küllerine savrulsa,
Yine de eksilmez ağırlığı,
Her nefeste bir cihan çöker içinde.
Öyle güzel seviyorum ki seni,
kelimeler susuyor, dilimden dökülmüyor adı.
Gecenin en karanlık yerinde yıldız gibi parlıyorsun,
gözlerini kapatsam bile ışığın düşüyor içime.
Öyle güzel seviyorum ki seni,
Gidin, söyleyin o zalime,
Kelamımdan kaçmakla kurtulamaz.
Harflerim rüzgâr olur,
Sessizliğin en derin yerine sızar.
Gidin, söyleyin o zalime,
Özlediklerim var, hiç dönemeyecek olanlar
Sesini unutmamaya çalıştığım,
bir fotoğrafın kenarına sığdırdığım yüzler…
Zaman yavaşça siliyor hepsini,
ama yüreğimde hâlâ dipdiri, hâlâ canlılar.
Özledim…
Gecenin en karanlık yerinde adını fısıldayan rüzgâr gibi,
Uykusuz gözlerimin içine çöküp sabaha çıkmayan bir düş gibi.
Özledim…
Ne tarafa dönsem senden yana sızlayan bir yara gibi,
Ne yana baksam içinde kaybolduğum derin bir uçurum gibi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!