Y a n ı l s a m a
yeni bir yanılsama sadece
ilk gördüğünde güneşi
atmak gibi kazakları
ısınmayı istemek gibi
Yok Gibi
aklıma düştü kayıp kentin saklı hazineleri
…yok gibi
var olsun isterken…hep olsun isterken...kaybedilen
aklıma düştün…sen!
*Ufuk Bayraktar'a sevgimle
ucuz bir romanın
ateşlere düşmüş kahramanı
firarî dirilişin peşinden
yollara vurmuş kendini
kabuk bağlaması yaraların
iyileştirmiyor yürekte inatla kanayan sızıyı
ya da silmiyor en derinlere kazınmış izini
geçtikçe ömür sormadan tek bir soru
okşamıyor yüzümüzü güneş ilk günkü gibi
ne çok dilimize doladık
seni
yokluğundan bunalmış
her birimiz bir l a f e b e s i
her koşuşturma sonrasında
yasaktı
koşmak peşinden uçurtmaların
bir ağız olup kuşlarla
cıvıldamak ötüşlerinde şarkı söylercesine
göklere fırlatıp ceketini
uzanmak çimenlerin üzerine
içime girmediğin sürece
anlamadın yangınımı büyüten ateşi
sadece gösterdiği kadarıyla sözlerin
tuttun elimden
çırılçıplak masaya yatırılmış bedenimde
bulamazsın izlerini hüznümün
boş saatlerin ıssız kalıntılarına yüklendi umut
kırık bir aynanın çoklu göstergesi oldu yalnızlık ruhumda
susuşların deli eden sabırsızlığına kalktı kadehler
şerefe…yeni güneşin sarhoş bestesi
bir sızının damlayan son kanında içtim sensizliği
hesabı yok üzerine bastığın papatyaların
hiç yok
hiç
kaç kez kopardın yapraklarını
'seviyor! ... sevmiyor! ...'
yıkıldı kalelerin duvarları
yok sayıldığı varsayılan yakılası yalanlarda
korunmasız tuğlalar arasından sıyrıldı alazı sırnaşıklığın
bir kez daha hissedildi yalnızlık kalabalıklar içinde
kapıyı her çalana açmamak gerektiği ne de zor öğrenilirmiş
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!