kendimle oynuyorum oyunumu
attığım kazıkların ne haddi var
ne hesabı
tutan da yok ki muhasebe edeyim
kendime karşı zaferlerimi
oynaşma saatlerini kaçırdığında şehvet
yeknesak bir kıvranmada
kavrulur azgın hayat
nadide bir çiçeğin
baştan çıkaran kokusunda
sevme ihtimalindeyken ayrılıkla buluşan bir dün ortası kızıllık dokununca yüreğime/kanarım
çırılçıplak yazdığım şiirlerim…öfkemi çığlık çığlığa aşkına haykıran…suskun sesler
bir ut sesinde dökülür hüzün sensiz densizliğine dünyanın
“geceler yarim oldu”
özlem konuşlanır kapıma askıya astığım yüreğimin tılsımından habersiz
uyurum/uyanırım/güneşi çeker canım…düş(l) er…düşlerim yakında…gerçeğe bulanır
adıma söylenmiş her sözü inkar ediyorum
ben yokum
oyun bitince çağırın beni
şimdi yorgunum
geceye koydum düşleri
gündüz dinleniyorum
yakalandı savaşın korkunç celladı
elinde tırpanı dolaşırken diyar diyar
anaların yüreğine sıkılan kurşun
dostların bedeninde açılan yaralar
ortalık feryat figan
sonunda tuzağa düştü düşman
Tut ki dinlemedim ben hiç o şarkıyı
Tut ki dinlemedin sen hiç o şarkıyı
Vur ki duyulsun
Vur ki duyayım
'bir çocuğun
kuşları yakalamaya çalışırkenki
saf koşuşmaları
coşkunlukları
ve şaşkın
düş kırıklıkları'
ince bir keman sesiyle
titreyen yürekte hıçkırdı aşk
kimsesiz
şiirbaz bir şarkı koyuverdi kendini
çınladı sere serpe radyoda
tepeleme aşk doldurdum aşıma
senden habersiz
eridi gözlerinin bir yerinde yüreğim
pencerene konan serçenin
yüreğinde atan şarkıda
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!