yığınla anı biriktirdim bohçamda
kara gecelere beyaz bir çizgi çektim
güneşi ben boyadım maviye
şşş! hiçkimseye söyleme
sahile vuran dalgalar getirdi deniz yıldızını
minik çakıl taşlarına kazındı mavi gökyüzü
uğruna yanmıştı her mum
dingin akşamların dışavurumlu çılgınlığında
her çocuğun elinde bir papatya
duvara çizilen hüzünde solgun yüzün
eksik renkler dolanıyor ezberimde
limandan kalkan her yolcusuz geminin
izini sürer yüreğim beyaz köpüklerde inceden
alınan her nefeste bir sonbahar rüzgarı
eşeklerin hükümdarlığına seçilen
bir adam varmış bir zamanlar
inatçı mı inatçı
huysuz mu huysuz
anlamazmış pek öyle aşktan meşkten
dikine gidermiş burnunun hep
deli bir aryanın isyanında
çığlık çığlığa soprano
üşüşen düşlerin karmaşasında patlar
dingin bir melodi
şebboyların rengarenk kafa tutuşu
dans eder tabloda/nü
dur
acele etme
dizginle biraz
şaha kalkan sabırsız duygularını
önce
üç harfin
büyüsüne kapılıp
dördüncü harfin
bize değişiyle
son bulduk
bir terslik var bu hesaplarda
tutmuyor bugün dün ile
ya yarın
küskün sözcüklerin içinde
dönmezken dilim
yanıma aldığım sözlerimi savurdum
çamura düş/tü güzelliği
bataklık akşamlarında
abanın altından çıkarılan densizlik
moru vurdu yanaklara hışımla
dökülmedi göz yaşları
sessiz
bir şimşek düştü pencereme
bıraktı büyük bir gürültüyle son sözü.
pervaza takıldı harfler
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!