sabitlenmiş bakışların esaretine zincirlenen düşlerin
yakan alevine karşı konmayan saldırılar
ve cazibe…
oltanın ucundaki çaresiz balığın
son çırpınışlarındaki yalnızlığın
yok olası kalelerin
soğuk taşlarında
çürüdü bedenler
çırılçıplak
bulanmış yosunlara
salıncaklardan sarkan mutluluğa dolanıp
bîhaber alacaklarından geleceğin
dilimize düşmüş bir okul şarkısı
annemizin kollarında değil miydik
daha dün
dün akşam
oturdum bomboş salonumda
yalnızlığım koynumda
bir sigara yaktım ardından
bir yudum
tavşan kanı sımsıcak çayımdan
Susmayacak Bu Deli Yürek
-başlangıç-
sözlere kilit vurdu yürek
gözler durmadı
her sırnaşmasıyla gecenin
gün bitimlerinde
koynuma girer
sokak aşifteleri gibi
daha da vurur soğuğu bağrıma
ne güç olur korumak sırça sarayı
bekleyişlerin içinde
ağızdan dökülen her sözde
kaçar saklanmış heceler…korkuyla
kırık bir bakışın ince siteminde
yankısız seslerin içinde tutsak kalan
geri dönüşümsüz kasvetli deliliği yalnızlığımın
sıkıntıya vuruyor göğsümü
yağmura kesiyor dünya
deli boranlarda yelken açıyor düşüncelerim
kemiriyor beynimi bilinmezlik
adını yazdığım her satır
siliniyor bir bir
bir bir dökülüyor yapraklar
sarı sayfalı defterden
u n u t u y o r u m
sabaha vuran güneşin
kışkırtıcılığında dillendi yürek
ılık yağmurları Nisan’ın
gezinirken tende
menekşeler cilveleşiyor salonda
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!