gel
hadi gel
bir şarkı tak saçlarına
bir söz ol bir şiirde
gülümse çiçekler gibi
gel
sevda kırıntılarından topladı güneş sıcağını
dökülen yağmur birikintilerinde sıçradı
suskun anların dilbaz sözcükleri
köprüler kuruldu/temelinde ateşten sevgi
küçük anlarını çalıp zamanın
darağacına asılan sözlerimin
son damlasıyla
yazılamadı kızıl ferman
seğirtmedi
kaçan imgelerin peşinde
hatırın için yakıldı mumlar
karanlık yüzünde ayın sarı
kağıtlara dökülen sözlerden
silinmedi derinlerde izin
şerefine vurulan kadehlerin
havadan sudan aşk sohbetlerinde yalnızlık
hoppa bir hayatın sarı saçlarına takıldı kırmızı gül
tangoların şehvetinde raks ederken sitemkar aşk
... bakan olmadı/ yüzüne
onca yılın ardından/uğruna yanan
yüreğimde tutuşan ateşten kalan külleri temizlemek düştü bana
çatladı taşlar/eser yok kaleden
…yıkılmazdı ya hani
harabelerin arasından çıktı bu kez Anka kuşu
aşksız gecelere inat
hırsla
açtım kapımı aşka
eski bir anıdan
koptu geldi esintisi dilsizliğin
kanıma işleyen sensizlikle
kuyruğuna bağladığım umutlarımı da alıp
ucuz bir ateş ardında yitiklere koşan uçurtmamdan
aldım kırmızıyı
tek renk seyrediyor yoluna benden yoksun
katlanılmaz oldu dırdırına hayatın
her gün yeni bir şamata/patırtı gürültü
canhıraş feryatların eşliğinde
başladı doğumu günün
sus vurulmuştu sesler karanlık bastığında
gökyüzünden geldi ilk çığlık yırtılıp
martı denize vurdu kanatlarını
deniz kıyıya
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!