bilirim
susmaz hiç martıların kıyılarında
bir telaş dillerinde
taşırlar kokusunu denizin ve
ışıltısını yakamozların
kanatlarında
hiç söylenmedik
ve duyulmadık hiç
imgeler konup yerimize
hiç hissedilmedik
korktuk belki
kent soylu bir küheylan
attı geceye narasını
sarhoş şarkıların böğrüne dayadı
/bıçağını
...istedi canını/can ne yanda kaldı ki
kan akacaktı/akmadı
içinde parantezin
ne girişi oldu
hayatın
ne gelişimi
sonuca yaklaştıkça
adımlar yorgun
kaç kez kilitlendi kirli gece sandıklarda
yıldızları elinden alınıp
gözlerde ışıltıları
kaç kez güneşe okundu serenatlar
aşk dokundu gergeflerde
ucuz her şey
alabildiğine
her yanış
her hissediş
ve hissedemeyiş
ucuz…her şey
prangalara vurduğun sevdanın
gözlerinde yaşlar
resimlerde pastel bir renk
…solgun mavilerde batıyor güneş
eski bir şarkının ilk dizeleri doldurmuş odayı
“Beni öyle çok öp ki”*
bir ayin düzenlendi bugün
burada
kutsandı bebekler
çıkarılıp kundaklarından
kanlarla…kan kırmızı gökler bile
yüreğimde çalan hüzzam bir şarkıydı ayrılık
kırılan sevdanın kesiklerinden sızan kızıl damlalarda
sere serpe raks ediyordu yalnızlık
sarıp yanan bedenimi şehvetle
katınca alevden tangosuna beklemeden hiç itiraz
ayaz düştü gözlerimden gönlüme
içime attığım tüm duyumsamalarım
ısrarla sıkıyor boğazımı
haykırmak
ve susmak arası gel-gitlerim
içip sabahlara kadar
durmaksızın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!