Diyar diyar ziyaneyim.
Yâr elinden divaneyim.
Yüzün benim ibadetim.
Pir bedenden gider oldu.
Ne küskünüm ne de kırgın.
Gönülde aşikar olan meylimiş.
Mâşukla sevda yolunda seyrimiş
Yananda harâbe olan ney imiş?
Vicdanı olmayan yar-i gârimiş.
Âşık Şâh-ı Kebir leb-i hârimiş.
Ben bu cennet vatanın bağrıyım,
Bağrımda başka vatan istemem.
Öksüz kalmış evladın kahrıyım,
Kalbimde başka evlat istemem.
Ben gözleri mavi Mustafa'yım,
Sözüm odur ki ey gönül verenler,
Aldanmayın, fani yâre gidenler.
Gelen geldi, giden mahvedip gitti.
Yârin payidarsa her daim bekler.
Ne Han ne Sultanı tanırım gayrı,
Hakkı arar isen hem zahiriyem hem batiniyem.
Gönül feryat figan et, tarikiyem şah neye yarar?
Derdü âlâ iken hem fasıkiyem hem salihiyem.
Rahman ile Gaffar ol, teberruyam şah neye yarar?
Bilmediğini bir bilen vardır.
Görmediğini bir gören vardır.
Söylenilen sözde anlam vardır.
Gayrı bu handan göçmek vaktidir.
Sevda ancak bir araçtır yola.
Vatan toprağı bize yârdır.
Uğrunda ölmek bize kârdır.
Kanım ile sulandı ise,
Bizim için ne şeref vardır.
Kahpe kurşunlar arasında,
Hak sırrın dosta yâd ettim.
Bir piri anıp şâd ettim.
Ey gönül ahuzar ettim.
Yanardım yâr ne eyleyim?
Sırrı diyen biliversin,
Mehtabın niyaza parladığı gün,
Arş Allahu ekber sesiyle doldu.
Süngülerin kana doyduğu o gün,
Vatan şehidimin alıyla doldu.
Yıldızlar secdeye kapandı durdu.
Kelamın vechimden sakınır, ey cife-i eftal.
Hazer kıl ardımdan gelme bî-vefâyı haşerat.
Mazharı gufran Hak'tan dile kevaşeyi pâymal.
Âşık Şah-ı Kebirem sense muhanet-i murtat
Âşık Şah-ı Kebir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!