Şiir âşıkla yazılmaz.
Maksut şiire aşk gerek.
Âşık olana bakılmaz.
Şiire bir mâşuk gerek.
Piri bir olan takılmaz.
Yokluk gördün ise varlıkta yokluğu bil.
Varlık gördün ise yoklukta varlığı bil.
Gelen Hak'tan geldi, giden Hak ile gitti.
Varlığı da Hak'tan, yokluğu da Hak'tan bil.
Hangi işinde kendini sayar isen pir.
Batınına nazar edilmeyen ilmin zahiri koftur.
Tahirine hicap duyulmayan kulun mevlâsı yoktur.
Yandırana Hak'la bakılmayan âşkın sefası kordur.
Cefasını çekmeyen âşıkın sefası hoş olur mu?
Âşık Şah-ı Kebir görmeyesin kendin kimseden üstün.
Gelmişiz Hay yurdundan bu dünyaya.
Cânı koyup göçeceğiz ukbaya.
Ne sevene kalır ne sevilene.
Selam edip varacağız huzura.
Şâh'ım unutma seni mir bileni.
Olmasaydı değerler, ölür müydü neferler.
On beşliler için dikilmiş küçücük kefenler.
Büyük şanlı seferler için açılan cepheler.
Hayali için yaşayanları eder derbeder.
Her yerde cesetler ardında çürür bedenler.
Şah derdine bir derman ara.
Arayanda kim bulmaz ola?
Her derde bir derman, bir çara.
Vardır elbet düşersen dara.
Dert olmaz her yiğide yara.
Bir derman ki derdimin kendisi,
Bir ferman ki ölümün habercisi.
Pirim âşık bedenin bekçisi,
Haber almayan pire yanarım.
Şâh'ım sen dur virane haldesin...
Hakkı hâl bekledik.
Tamu seyreyledik.
Nefsin üzerine,
Yâri hâr eyledik.
Kal iken yürüdük.
Ah bu derdimin dermanını,
Hangi ademe sır etmişler.
Koca sultanın dermanını,
Ben gibisine sır etmişler.
Arar sorarım da bulamam.
Günümüz hocaları dinden çıkarır.
Bu devirde âşıklar, gönül sızlatır.
Kardeş kardeşi maldan, candan kıskanır.
İman inananı imandan çıkarır.
Evveli görünene, ahir yalandır.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!