İlm-i deryaya inmek var iken sahradan.
Cehalet ilinde konak gördün mü Şâh'ım?
Bildiğin öğrendiğin ilmine bakmadan,
Bu cehalet sınavından kaldın mı Şâh'ım?
Karga oldum kondum hak etmediğim dala.
Bir gülün etrafına toplanmış kişileriz.
Yolumuz Haktan öte, Hay diyelim erenler.
Her yönden gelen hayır ilen şerri birleriz.
Yolumuz Şahtan öte, Hay diyelim erenler.
Bir ismi zikir edip sabırla ölenlerle,
Şah'ın Sabır dilemez.
Sen sabır ver Allahım.
İyi kötü bilemez.
Sen yol göster Allahım.
Kaçarım derdim bilmez.
Girdim bir bahçaya güller güzeli,
Dikeni yahşı, kokusu bezeli.
Yarası zehir ezelden ezeli,
Çiçeği dikeni yaralar meni.
Bir adım atanda sineme işler,
Payidar kalırmış, gurbet elin türküsü.
Gözler anlaşınca, basar gönül mührünü.
Sakınan canına, eder sözün sürgünü.
Kara zulüflerin yakar canım, sultanım.
Gözler yalan demez, verir anın hükmünü.
Yalan imiş Şâh'ım bu dünya yalan
Uğruna ölünecek Leylâ yalan
Cihanda sadece âşk gerçek imiş,
Bu kulun hayal-i ikramı yalan.
Gözüm ile gördüğüm anılarım.
Bu alemi sen hoş mu sandın?
Hoş olan sırrına bekâdır.
Yaradılanı boş mu sandın?
Boş olan yalnız bu erkândır.
Hak isteyene hak verdiler.
Be hey unutmayasız a dostlar,
Bu yıldızlar benim irademdir.
Günler biter demesiz a dostlar,
Gece gündüz benim irademdir.
Söylenilen sözleri bilesiz,
Vâr ile yoku vâr eden benim.
Yoktan vâr, vârdan yok eden benim.
Gözüm hiçbir şey görmese bile,
Sözün anlamını bilen benim.
Çalap özün bilse neye yarar...
Gül-i Rahşanıma bir nur yakışır.
Bu nur sade yalnızlığa alışır.
Eyleme Pirim sıdkına karışır.
Sana yaraşan seninle yaşlanır.
Seyreylerim de alemi bulamam.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!