Güzelliklerle dertlerin yoğrulduğu Anadolu
Irmaklarından gümüşler akan güzel bir yöredir
Apaydınlık sabahlarda kimse görmez çevresini
Karanlıklarda görmeyi yalnızca Veysel’ler bilir
..
Anadolu gariban özü çileyle dolu
Çatılan mukaddesat vatan hainle dolu
Mahsun olan kubbe de iniltili seda var
Dokunsan ağlayacak mezarlar dahi dolu
..
Türkiye Turizm Potansiyeli
[email protected]
..
Tanrı önce kainatı, sonrada Âdem ile Havva'yı sevgi ile yaratmıştır. Böyle büyük devasa varlıkların hamurunda varoluşunda sevgi olmadan ortaya çıkmaz böyle güzellikler...
Ruhun ve bedenin en büyük ilacıdır sevgi, insanın en büyük dayanağıdır, baş tacıdır sevgi. Bilimsel olarak da kanıtlanmıştır ki, birçok ruhsal sıkıntının ve ölümcül hastalığın iyileştirilmesinde, sevgi birinci derecede rol oynamaktadır...
Bugün dünya toplumlarının içinde bulunduğu kargaşa ortamının en büyük nedenlerinden biri sevgi yoksunluğu ve sevgi yoksulluğudur. Sevgisizlik ve birbirimizin düşüncelerine olan saygısızlık yirminci yüzyılın başından itibaren dünya toplumlarını birbiri ile çatışır ve kavga eder duruma getirmiştir...
Hadis-i Şeriflerden de biridir '' İman etmedikçe cennete girmezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş sayılmazsınız'' demek ki birçok problem birbirimizi azıcık sevmek ile ilgi göstermek ile halledilebilecek gibi görünüyor...
..
Ekmek yiyelim seninle
Kara, kuru tayın olmalı
Bir kireç dam köyünde
Yufka sert, kuru
anadolu kıvamında
Dağlar ve dereler çorbası masanin
..
Her karış torağında vatanın ecdadın fışkırır kanı
Sor bu Anadolu toprağına yavrum o anlatsın sana.
Tarihin incele kurtuluş savaşımız nasıl yapıldı,
Sor ecdadına yavrum, bu mücadeleyi anlatsın sana.
Sanmayın gafiller Anadolu denilen vatan bölünür,
Haçlılara hesap sorulduğu gibide size hesap sorulur
..
Hayatını bu toprağa adayan
Topraktan da geleceği arayan
Sevgisini aldım kendi anamdan
Ayrılmam anamdan, Anadolu’mdan
Kolay mı ayrılmak Anadolu’dan
Hayır, gelmez, buradan ayrılandan
..
Anadolu ne mübarek topraksın,
Bize dert, düşmana zevk verdin.
Ektiler toprağına ihanet tohumu,
Bunlara bile ekmek, aş verdin.
Medeniyetler beşiği güzel Anadolu.
Hoş görüsü bol sanki Hz Eyüp’sün
..
Dünyanın bir yerinde bir yervardi.
İsmi Anaduluydu.
Kaderi ya,kederliydi.
***** ***** *****
Çoraklaşmişti Anadolu.
Suya hasretti Anadolu.
Hırçınla eserdi rüzgar iklminde.
..
Dağların esintisinde söylenir
Hain kurşunun türküsü
Bozkırların yamaçlarında
Sararır nice ana kuzusu
Bir can yanar hain kurşunun yolu üzerinde
Bir feryat Anadolu toprağında
..
Ben; 23 Nisan 1961 yılında Adıyaman Dişbudak köyünde doğdum. Dede tarafım İzol Aşireti, Hemşik (Boğazkaya) köyünden; nene tarafım ise Romi Aşireti, Beleban köyündendir. İlkokulu Dişbudak köyü, Kâhta Atatürk, Dargır köyü, Kâhta Cumhuriyet, Bizrin köyü ve tekrar Dişbudak köyü ilkokulları olmak üzere beş ayrı okulda okuyarak tamamladım. Böylece ilkokul diplomasını aldım. Ama hiçbir zaman kalemim, defterim, kitabım ve önlüğüm olmadı, çat pat Türkçe konuşmayı öğrenerek diplomayı aldım, daha sonra da ne okumaya gücüm ne de fırsatım oldu. Yıllarca okuyamamanın ezikliğini yaşadım.
1974 yılında Ceyhan Mercimek köyüne göçtük, 1977’de evlendim. Şu anda en büyüğü otuz iki, en küçüğü on üç yaşında; altı çocuk babası ve Dünya tatlısı dört Torun Dedesiyim. Altı yıl Mercimek köyünde, tarım işlerinde çalıştıktan sonra 1980’de Tarsus-Huzurkent kasabasına göçtüm, burada narenciye bahçelerinde ve tarım işlerinde çalıştım. 1981–1982 yılları arasında askerlik görevimi yaptım. Askerden döndükten sonra beş yıl Çukurova Dokuma Fabrikasında işçi olarak çalıştım, dört yıl Huzurkent kasabasında bakkal dükkânı işlettim.
1992 yılında daha fazla gurbete dayanamayıp memleketim olan Adıyaman’a geri döndüm. Adıyaman sokaklarında dört yıl seyyar satıcılık yaptıktan sonra 24.11.1995 yılında Adıyaman Anadolu öğretmen Lisesi’nde İlkokul diplomasıyla hizmetli olarak göreve başladım. Yeni işe başlamıştım ki bir gün okul müdürümüz Sayın Mustafa Can, bütün personeli odasında toplantıya çağırdı. Resmi talimat ve görüşmeler bittikten sonra bize çay söyledi ve gayri resmi sohbete başladık. Müdürüm bana dönerek şöyle dedi: ”Fadlı Doğan, sanki sen bu işin adamı değilsin gibi geliyor bana, sen bu işe niye girdin? ” diye sordu. Ben de öylesine espri olsun diye:” Sayın Müdürüm, Allah’ın izniyle müdür olmadan emekli olmaya hiç niyetim yok.” dedim. Hep beraber gülmeye başladılar, gülmeleri bittikten sonra niye güldüklerini sordum. Dediler ki: ”İlkokul diplomasıyla hasbel kader hizmetli olmuşsun, nasıl müdür olacağına gülüyoruz.” Ben de: ”Bir gün gelecek bu gülmenizden dolayı utanacak pişman olacaksınız.“dedim. Hiç zaman kaybetmeden dışardan bitirme sınavlarına katılarak, 1996’da ortaokul diplomasını aldım, 1999 yılında Açık Öğretim lise diplomasını aldım, 2002 yılında Kamu Yönetimi Ön Lisans, 2004 yılında Kamu Yönetimi dört yıllık lisans diplomasını aldım. On bir yıl Anadolu Öğretmen Lisesi’nde temizlik ve kalorifer yakma işlerinde çalıştıktan sonra 2005’te açılan görevde Yükselme sınavını geçerek Adıyaman Fen Lisesi’ne Memur olarak atandım. 2006 da Türkiye geneli Silifke’de açılan Şeflik sınavını kazanarak Adıyaman İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne şef olarak atandım. Halen Adıyaman İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde Hizmetiçi Eğitim şefi olarak görev yapmaktayım. Ayrıca bu on altı yıllık süre içerisinde; Devlet Teşkilatı, Kamu Yönetimi, Halkla İlişkiler, Yönetim ve Org., Stres ve Çatışma, TKY, 657 sayılı DMK, Demokrasi ve İnsan Hakları, Büro Yönetimi, Bilgisayar, Resmi Yazışma kuralları, Anayasa Hukuku, Siyaset Akademisi, İnternet Kullanımı, Fotoshop ve Diksiyon konularında kurslara katılarak bilgimi geliştirdim.
Henüz müdür olamadım ama müdürlüğün artık benim için pek önemli olmadığını da belirtmek isterim. Çünkü aldığım bilgi ve birikimle ufkum genişledi, kendimi buldum, bilgi ve becerilerim kat be kat arttı, kazancım öylesine büyük ki müdürlük yanında hafif kalır. Örneğin, on yıl önceki ben ile bugünkü ben arasında
olumlu yönde çok büyük bir fark olduğunu söyleyebilirim. Daha önce dünyaya dar bir takadan bakarken bugün dünyaya daha geniş bir pencereden bakıyorum. Bu da beni mutlu etmeye yetiyor. Bu nedenle Allah’tan önce can sağlığı sonra da her şeyin hayırlısını diliyorum, Bugüne kadar girdiğim bütün sınavlarda ve atandığım bütün görevlerde Rabbimin izniyle başarılı oldum.
2009 yılında “DOST OLALIM” adlı bir şiir kitabı yazdım ve yayınladım.
Üniversite adayı gençlerimize şunu söylemek istiyorum: “Gençler, önce kendinize güvenin, hedefinizi seçin, hedefe ulaşmak için karar verin; sonra azimle, inançla, emin adımlarla, hedefe doğru yürüyün, doğru olun, dürüst olun, kendinize güvenin, İnanıyorum ki Allah’ın izniyle mutlaka başaracaksınız, inanın ki azmin elinden hiçbir şey kurtulamaz. Umarım bu kısa özgeçmişim siz gençlerimize güzel bir örnek olur. Bu günün gençliği bunu başaracak güçte ve azimdedir. Ben gençlerimize güveniyor ve bütün gençlere başarılar diliyorum. SEVGİLER SELAMLAR...
..
Ahmaklar ve ahbaplari vatan bostan korkuluklari
Benim hakkimda haykiriyorlar
Kadinlar haremine girmisim
Iceride nice aylar balayi yapmisim
Ne aybasi dinlemisim
Ne dolunayda dinlenmisim
..
‘’ÖNCE İNSAN’’
Anadolu’da ete kemiğe bürünen özlü bir deyiştir’’önce insan’’kavramı.Resmi idoloji tarihi kendisine uygun olarak başlatmasa,okyanusta kulaç atmanın göletlerde boğulmaya
benzemediğini daha iyi göreceğiz.Çünkü Anadolu koca bir deryadır.Uygarlıklara beşiklik etmiş kavimler kapısıdır.Bilim ve sanatla oluşan insanlığın kültürel mirası
bu toprakların zenginliğidir.Bu zenginliği özümsemiş insan için ‘’önce insan’’demekten daha doğal bişey olamaz.
..
İLK YENİLİK DAYIMDAN
İlk yenilik dayımdan köye hizmet getirdi
Önce insanı bilmek köyüne hizmet için,
Radyo denen kutuyu köye nimet getirdi
Anadolu ajansı habere kuvvet için.
..
Anadolu çocuğuyum
Bu yüz yılın mecnunuyum
Anlamam canım anlamam
Anlık aşktan ben anlamam
(10.06.2010)
..
Birde hovarda, birde hovarda
Ahtapot kolları Anadolu toprağında
Anadolu toprağı;
Sarıyor güneşi yaralarına
Bir tutam acı avuçlarında
Bir tutam devrim, ihanetlere uğramış
..
İstanbul halkı saltanatlı
Ankara halkı kravatlı
Anadolu halkı atlı
Yaşıyor.............
..
Hani her sabah kim erken kalkarsa en büyük pay ı alır ya…Onlar ki her daim uyanık…için de sevda…içinde ümit…içinde sonsuzluk…Anadolu Alpereni sen var olmanın nedeni bilensin…
İşte var olmak..hareket etmek…hakikata doğru…
Lefkoşe-2009
..
Ansızın çıka geldin
Toroslardan bir gölge gibi
Yayla kokan yüreğinle,
Dağlardan esen sert rüzgarlarla,
Darmadağınık saçlarınla,
Kınalı ellerin nasır tutmuş
Sen küçücük bir çocuk,
..
kızılırmak kızıl akar
gözlerimde esmer tüter hasretin
anadolu buza kesmiş
sen türkülerde sevda sıcak
hasandağı aşka durmuş
başı yıldız duman
iç anadolu bozkır tenli yanık delikanlı
..