Emperyalist sömürünün vahşeti ve saldırganlığı sürdükçe, Ermeni meselesinin
hiçbir zaman siyasi bir mesele olarak görülmekten çıkmayacağı ortadadır. Bu gerçeğin kabul edilmesi kaçınılmaz olarak devrimci demokratlara belli sorumluluklar yükler ve bundan kaçınmak mümkün değildir.Sık sık egemenler ve Savaş tam tamcıları tarafından gündeme getirilen konu politikacılar içinde bir propaganda malzemesi olmaktadır.Aslında bu konu Kürt,Türk ve Ermeni’lerden oluşan tarihçi ve aydınlara bırakılsa maniple olmaktan da kurtulacak. Bu bölge halkları bir asra yakındır olduğu gibi kendi egemenlerinin etki alanından kurtulabilseler, asrın başında meydana gelen olayı cesurca tartışabilseler bu gün ermeni sorunu diye bir olayla karşılaşmazdık.Sorunu kendi bölgemizde bölge halkları arasında çözerdik.Fakat ne yazık ki egemenlerimiz buna ne olanak verdiler ne de izin verdiler.Sürekli bir gerilim politikası pompalayarak adeta halkları bir birine düşman hale getirdiler.
Ermeni sorunu, 19 yüzyılda 'Doğu Sorunu' olarak tanımlanan ve Osmanlı İmparatorluğunun Batılı emperyalistler tarafından hızlandırılan çöküş sürecinin bir parçası olarak karşımıza çıkmıştır. Fakat bunu sadece batının bir oyunu olarak görmek de hatalı ve yanlıştır. Batı'nın, Osmanlı İmparatorluğunu sömürgeleştirmek için yaptıkları bilinmektedir. Ancak sorun, Osmanlı İmparatorluğu'nun bu saldırılar karşısında ayakta durmasını engelleyen yapısal zaaflarıdır. 1600’lerden itibaren Batı'da oluşan ekonomik ve sosyal atılımları başaramayan Osmanlı kendi
içinde ciddi bir tıkanıklığa doğru gitmiştir. Tımar sistemi çökmüş, ortaya çıkan köylü isyanları, rejimin istikrarını ve dayandığı temelleri önemli ölçüde sarsmıştır. 18. yüzyılın sonunda itibaren ortaya çıkan özgürlük ve milliyetçilik cereyanları, Osmanlı'yı daha da zayıflatmıştır. Avrupa'da yükselmeyi sağlayan olaylar Osmanlıyı yıkıma götürmüştür.
..
Sussun sana bakan gözlerim
Sussun içimde bir namertlik varsa
Ben Anadolu çocuğuyum!
Ah keşke beni yaksa
Beni yıksa bir deprem
Bir tufan savursa…
..
Yunus EMRE Duasıyla; Gök Kubbe Yerinde ve Sağlamdır! .
=Kemal KABCIK ve de YEREL GÜNDEMİMİZ=036==00.000.014=
Suç ve de Günah İşler isek Gök Kubbe Başımıza Göçer! .
******
Mektup Elini Tutmayı Değil, Kendini Kazanmanı İster! .
..
EY ANADOLU
Yurdum Anadolu adım Türk oğlu
Ruhum özüm vatan aşkıyla dolu
Her karış toprağın emanet bana
Canım feda olsun ey Anadolu
..
11 Ocak 2013 Cuma 04:42:27
Anadolu Kültürünün Varlığını Muhafaza İçin DÜŞÜNECEKSİN! .
= 000.006 =
Anadolu Kültürünün; Yeni Kazanımları Adına: ÜRETECEKSİN! .
Adı SEVDA Olsa, Adı AŞK Olsa; İLLAKİ: Eğitime SAMİMİYET! .
..
16 Nisan 2013 Salı 11:46:15
Dizi Film İzler Gibi; Her Günün Verimliliğine Ayrı Kitap! .
Kişisel Başarın İçin Okuyacaksın ve ANADOLU DA KAZANACAK! .
Bir Düşünce ve Düş Gücü Şablonun Olsun; ANADOLU KAZANSIN! .
Bir Gün Muhakkak; SEN DE EMRİNE İTAAT EDERSİN AŞKLARINLA! .
Kendi Stratejin Sevdasında; Kendi Kurşunun Doğru Ölüm Mü? .
..
DOST AYHAN BAYRAM ile YAPTIĞIMIZ BİR ATIŞMA
LEYLA (Atışma)
..
geçen gece istanbulu seyrettin mi? avrupanın kütür kütür “kültür” başkenti oldu…
8,5 milyon lira masraf yapıldı…
ama dün ve bugün yağmur yağdı gene her yeri sel bastı… yolda yürümek her zamankinden daha çok dikkat gerektirdi… tamam zahmet bitti artık rahat yürüyebilirim dediğin anda, bu defa da dansöz kıvraklığında oynak kaldırım taşları çıktı karşına. Ortada müzik yok ama çalmadan da oynayabildiklerini gösterebiliyorlar bize; onları oraya konulması için gerekli ihalelerin açılmasına imkan sunan iktidarları gibi…
metrobüs diye alınan otobüsler, garajlarda çürüyor… neden biliyor musun?
arızalı falan değil; bunları gitmişler hollandadan almışlar 2.el olarak. Hollanda da hiç tümsek yoktur, bilirsin hatta sular altında kalmasın diye bentlerle çevrilidir. dümdüz bir ülke bu Hollanda. bu otobüslerde o ortama göre yapılmış, inişi yok yokuşu yok. eh haliyle istanbulda her yer engebeli. bu otobüslerde 1000 beygir olunca, taşıdığı ağırlıktan yokuşa gelemiyor motor şişiyor, çekişi düşüyor aracın. Çalışamıyor randımanlı haliyle millet iteliyor, yapılan 3 milyar avroluk masraf bize giriyor… sonra bu cefayı çeken İstanbul halkına ödül gibi yılbaşından evvel
metrobüslere zam yaptılar… 2 tl oldu… şimdi idare mahkemesi zammı geri aldı… gene 1.5 tl oldu…
yakında buda kalkıyor! ! ! şimdi yakında mesafeye göre ücretlendirme geliyor…
..
16 Nisan 2013 Salı 05:53:07
Dizi Film İzler Gibi; Her Günün Verimliliğine Ayrı Kitap! .
Kişisel Başarın İçin Okuyacaksın ve ANADOLU DA KAZANACAK! .
Bir Düşünce ve Düş Gücü Şablonun Olsun; ANADOLU KAZANSIN! .
Bir Gün Muhakkak; SEN DE EMRİNE İTAAT EDERSİN AŞKLARINLA! .
= 000.028 =
..
Ben Anadolu efendisiyim beyzadem
Sen beş yıldızlı hastane odalarında
Bense tütün tarlasında doğmuşum
Ondandır belki
Ellerimdeki tütün zifiri kokum.
Cigaraya tutkunluğum belki de
..
Yine kara bulut kapladı yurdu,
Ya yağmur yağacak, ya kar, ya dolu
Nice hainleri emzirdi durdu
Ah bahtı karalı CAN ANADOLU!!
..
Sensiz olmuyor Mustafa
Sırası mıydı bizi terk etmenin
Seni arıyoruz yetim çocuklar gibi
Öksüz kaldı Anadolu
Etraf askerlerinle dolu
Yanıyor yürekleri anaların
..
Anadolunun göbeğinde bir kasaba da Ayşe hanım bir bebek sahibi oldu. Nur topu gibi bal kaymak kadar tatlı mı tatlı.. Dünyanın en mutlu mucizesini yaşadı tüm aile.
Ayşe hanım doğum sonrası biraz toparlandı eş dost akraba ve arkadaşlarını da davet etti Kırk banyosu yapalım dedi geçmişten bugüne tıpkı atalarının yaptığı gibi…
Ayşe hanım ve eşi bu iş için gerekenlerin maliyetini hesaplamaya başladılar.. Maaşlı bir devlet memurunun kısıtlı geliri ile olacaktı bu iş ve en güzel şekliyle olmalıydı…
Tatlılar meyveler az buçuk pastalar kurabiyeler; (davetiye diyecek kadar uzatamadılar heveslerini, zira bütçeleri sınırlı idi..
Anadolu da Kırk gününden sonra her hangi bir gün bebek; mali durumunuz iyi ise özel bir yerde (Türk hamamı) özel güzel ve dualarla birlikte banyo yapmalı..
Aile kendini bildi bileli Hanefi Müslim di ama Kuran da bu varmıydı, farzmıydı? Ya da Hz Muhammet efendimizin sünnetimiydi?
Kafasını karıştırmaya hiiççç gerek yoktu yüzyıllardır bu böyleydi ve herkes yapıyordu.. Onun bebeği neden eksik kaslındı ki? En azından bu bir sosyal toplum öğretisiydi.
..
...
Anadolu, boynu bükük yetim toprağım,
Neden; kederli boynun bükülmüş,
Neden; ağlıyorsun devamlı,
..
Söyle, dertlerine “ derman “olayım
O topraklarda yetiştim,
..
Ey Kutlu Peygamber
Bu eser nasıl doğdu. Süleyman Çelebi’nin mevlidine oldum olası hayrandım. Hele onun eserinin asıl adının Vesile’t-ün Necat/Kurtuluş Vesilesi olduğunu öğrenince içimden böyle bir kurtuluş vesilesi eser yazmak geçti. Askerliğim yaklaşmıştı. Anakara Hasanoğlan Atatürk Anadolu Lisesinde öğretmendim. Geceleri yalnız başıma oturuyor stres atmak için kitap okuyor, şiirler yazıyordum. Tam böyle bir ortamda oluştu bu şiirler. Her gece bir tane yazıyordum. Gençken ben o mevlidi düğünlerde ve ölüm yıl dönümlerinde kalabalıklara babamla birlikte hem de Osmanlıca baskısından okurdum. O günleri hayal ederek şuuraltım bana böyle bir hediye vermeye hazırdı. Ayrıca Necip Fazıl’ın Esselam’ını çok sevmiştim. Erzurum’da öğrencilik yıllarımda bu eserin çağdaş bir mevlid olduğunu anlatıyordu MTTTB’deki seminerinde Mehmet Kahraman-yanlış hatırlamıyorsam-. İşte yıllar sonra ortaya çıktı bu eser. Tabii bu eser o iki eser yanında adı bile edilmeyecek mütevazilikte. Ayrıca Nurullah Genç’ın Yağmur adlı eseri de beni etkiledi. İşte bütün bu etkilenmeler bu eserin ortaya çıkmasına sebep oldu.
..
Kadınım Anadolu nun unutulan köyünde
Ellerim nasırlı emek çizgileri ekli yüreğime
Baharda kara sabanı iter Sarı Öküze ho derim
Peştemalimden buğdayı sere serperim
...........................................
..
16 Nisan 2013 Salı 04:33:34
Dizi Film İzler Gibi; Her Günün Verimliliğine Ayrı Kitap! .
Kişisel Başarın İçin Okuyacaksın ve ANADOLU DA KAZANACAK! .
= 000.026 =
Kişisel Başarı Çizgini Tanı ve ANADOLU ÇİZGİSİ; ÖZÜ TANI! .
Dizi Film İzler Gibi; Haftayı Kitap Heyecanıyla Beklemek! .
..
NİSSAN; Her Bir Turiste: Kolay Ulaşım Kiralamada!
Kaleiçi; eski Antalya, diye bilinen bir yerleşim yeri! .
Kaleiçi semti esnafları ile; muhabbet verimli olur! .
Turistler aradığını bulur; Kaleiçi sokak sokak bak! .
Bir Japon; Anadolu Dokusu Halılara gönül vermiş! .
..
Anlatı ve ANADOLU! .
Kitap okur insan;
Görebilmek ve anlamak aşkı! .
Anlamak ister insan;
Yaşar ve öğrenir insan aşkı! .
..
Önceki yazımda olayı Ermeniler açısından irdelemeye çalıştım.
olaya birde Türk-Müslüman unsurlar açısından bakılması gerekir diye düşünüyorum. 1915 öncesindeki 200-300 yıllık balkanlardaki duruma göz atmakta fayda var.Daha öncede değinildiği gibi buradaki milliyetler Osmanlıdan ayrılarak kendi devletlerini kurmuşlardır.Elbette göz ardı etmemek gerekir ki bu ayrılık güle oynaya değil sancılı olmuştur.Onun için bunun 1915 olaylarına ışık tutacağı düşüncesindeyim.Çünkü buranın tarihini incelediğimizde Türkler ve Müslümanlar açısından büyük trajediler yaşanmıştır.
Bugün batının ve emperyalist devletlerin Ermeniler için gündeme getirdiği olaylar,yani sürgün ve katliam balkanlarda devletlerini kurmaya çalışan milletler tarafından Türklere uygulanmıştır.Biraz tarafsız bir gözle tarihi incelediğimizde olayın bu yönü rahatlıkla görülecektir.1915 teki olaydan 100-150 yıl önce aynı trajedi Türklerin başına gelmiştir.
Çok uluslu bir yapıyı ayakta tutmaya çalışan Osmanlıda bunlar kaçınılmaz sonuçtu.Balkanlardaki milliyetçi guruplar kendi ulusal devletlerini kurup ayakta tutabilmek için yılarca oraya Osmanlı eliyle yerleştirilmiş olan değişik din ve milliyetlere sahip insanları sürmeden başarılı olamazlardı.Özellikle çıkan savaşlar nedeniyle Müslüman ahali varını yoğunu terk ederek balkanlardan sürülmüş ve Anadolu’yu bir sığınılacak son durak olarak görmüştür.Balkanlardaki sürgün ve ölüm olaylarında yılar boyunca beş milyonun üzerinde insan hayatını kaybetmiştir.
Bu sürgün ve göç dalgası Anadolu ve İstanbul’daki halk üzerinde siyasal ve ekonomik olarak büyük bir etki yaratmıştır.Bu gelişmeleri balkanlarda bire bir yaşayan ve hemen, hemen balkan menşeli olan itaat ve terakinin kadrosunun tamamına yakını bu olayları yaşayan balkan menşelidir.Bu kadronun bu sürgünlerden etkilenmemesi olanaksızdır.Çünkü bunların çoğu bu sürgün olaylarının yani terk-i vatan olaylarını kurbanlarıdır.Elbette oluşturacakları siyasette bunu bir ürünü olacaktı.
Balkanlardaki bağımsızlık ve milli devlet olayları ve gelişmeleri Anadolu topraklarındaki Ermeni milliyetçileri de harekete geçirdi.Bunda batı devletlerinin kışkırtmalarını etkisinin olduğu gibi,itaat ve terakkinin çok uluslu Osmanlı imparatorluğunu son ana kadar ayakta tutmaya çalışmasının da büyük rolü var.Batının desteğiyle Taşnak ve Hınçak gibi sorumsuz kadrolar balkan usulü ulus devlet kurma çabalarına girdiler.
Balkanlarda sürgün yemiş ve zulme uğramış Müslüman ahali bunu kaldıramazdı.Çünkü Anadolu’dan da sürgün edilmeleri halinde başka gidecekleri bir vatanları yoktu.Taşnak ve Hınçak gibi düşünenlerin cezasını tüm bir ermeni toplumuna kesen 1915 yönetimi bu konudaki düşüncesinden dolayı balkanlardan sürgün yemiş halkı ve itaat ve terakkinin desteğini yanında buldu. Bu itaat ve terakkinin bir kanadını temsil eden balkan komitacılığı taşnak,hınçak bahane edilerek mahsum ermeni halkına da uygulanmaya başlandı …Sonuç 1915 tehcirden dolayı sürgün,ölüm kendi malından olama ve zulümle noktalandı…Bu aynı zamanda Anadolu da etnik temizlik için uzun süreli planlar olduğunu da çağrıştırmaktadır.
..