Ah İstanbul vah İstanbul
Cihana dergah İstanbul
Efsunlu güzelliğini
Görmemek günah İstanbul...
Sevdaya gönül bağlayan
Nefes ateş sözler diken
Olur başka bir şey derken
Gün ışırken sabah erken
Allah derim, Allah Allah!
Bir girdaptır hayat onsuz
Şeytanlar birleşerek dört bir koldan sardılar
Türk’ü tanımadılar, kolay lokma sandılar.
Göz koymuşlar alçaklar meğerse yurdumuza
Kürt ’ü Çerkez ’i Laz ’ı koştuk omuz omuza.
Ey Göklerde süzülen güneşe kanat geren!
Rüzgarları coşkuyla peşine takan hilal!
Yıldızların rotası, meltemlere yön veren
Aksa da oluk oluk kanımız olsun helal.
Ne güzelsin, ne güzel desenin kilim kilim;
Dedem anlatınca gözümde yaşlar
Olur, damla damla kan Çanakkale...
Destanlar yazdıran nice savaşlar
Verir tarihlere şan Çanakkale…
Hepsi geçici heves; makam, mevki, saltanat,
Ebedi vuslat kokan yoldan ayırma ya Rab!
Yalvarırız Allah’ım, bize de ger kol kanat
Kur’anı seslendiren dilden ayırma ya Rab!
Öyle zor bir devir ki, her yanda kibir riya,
Rüzgârda savrulan yaprak gibiydik
Rotayı bulacak sözü öğrettin
Çoraktık, verimsiz toprak gibiydik
Eğittin, yoğurdun, özü öğrettin.
Koşmak lazım koşmak yakışmaz durmak
Hey çocuklar birleşin eller havaya kalksın
Koşun, coşun, oynayın, bugün 23 Nisan.
En büyük bayramınız, sesiniz arşa çıksın
Koşun, coşun, oynayın, bugün 23 Nisan.
Büyük Millet Meclisi, Ankara’da kuruldu
Hiç güneş görmedim ki, ışık nedir bilemem
Misket yağmurlarıyla ıslanmış bir çocuğum.
Hayaller düşler kayıp, istesem de gülemem;
Ejderha pençesiyle kopmuş kolum bacağım! ..
Yok oluyor insanlık, galiba ağır ağır,
Sen geldin, tüm kâinat, o nur'una gark oldu
Bilsen ne çok özledik, “gel” sevgili gel yine.
Cehalet diz boyuydu, sen gelince terk oldu
Gözlerimiz kan dolu, “sil” sevgili sil yine.
Gelince putlar, bir bir parçalandı, kırıldı
Turgay Bey,
Kalemine gönlüne sağlık. Şiirlerini çok beğendim. Tarzımız uyuşuyor. Selamlar... Saygılar...