bir anadolu şahini daha uçtu
yalnızdı
eşsizdi
göklerdeki eşine göçtü...
hep fransızdı haksızlıklara
hep doluydu şiir şiir duygularla
..
HZ. ALİ EFENDİMİZİN KENDİSİ VARKEN, BEN HZ. ALİ EFENDİMİZİN YOLUNU, ONA TALİP OLMUŞ ÖĞRENCİSİNDEN Mİ ÖĞRENECEĞİM! . UYAN ANADOLU BU ZAFERİNE!
Zafer; ANADOLU'NUN! .
..
Can Korkusu Yaşar İsem; VATAN SATHI BÜTÜNLÜĞÜMÜZÜN MUHAFAZASINA: PAYLAŞIMLARIMI GERÇEKLEŞTİREMEM! . Şu An İçin Ölemedim; YARIN İNŞALLAH; PAYLAŞIMDA KALAN BİR YÜREKLE: ANADOLU ile ATACAK YİNE KALBİMİZ! .
"TEŞEKKÜRLER TÜRKİYE! ."
..
Adım Adım Anadolu! .
VATAN ve MEMLEKET BAŞARISI İÇİN; görev azmi ile tanıdığımız büyüklerimizin özverisi ile: dünü anla, bugünü yaşa ve yarınlara adımlarını at! .
..
Bizim üstünde durmamız gereken konu; insanı gerçekten sevmemiz gerektiği üzerinedir! . Bir bilginin verdiği enerji ile hayatımızı sürdürenleriz! . Ben şahsen edindiğim bilgi ile hayata tutunabiliyorum! . Geçmişte yaşamış ve insani başarılarda yeri ve önemi büyük insanlarla birlikte olmanın en kolay yolu; o arayışı içersinde olduğumuz insanın eseri olan, kendi kaleme aldığı bir kitabı alıvermektir, diye düşünüyorum! . Bu düşünce ile bir birliktelik kurulabilirse eğer; kitap kaleme alan insanın yaşadığı çağ ile günümüzün çağı arasında bir denge kurmalı ve bir şeyler yapmaya çabalarken, yeni yıkımlara, yeni savaşlara, yeni haksız mücadelelere fırsat vermemelidir, diye düşünüyorum! . Günümüzde yaşamak; neleri gerektirir, diye düşünebilirsek eğer; CANIMIZDAN CAN, ÖZÜMÜZDEN ÖZ, İNSANLIĞIMIZDAN İNSANLIK VEREBİLBELİ ŞU YAŞADIĞIMIZ ZAMANA! . Şartlar ne kadar zor olsa da; İNSAN ZORU BAŞARABİLMEK İÇİN YARATILMIŞTIR İnancını kalplerimizden eksik etmeyelim İNŞALLAH! . YOLUN DAİMA AÇIK ve DAİMA AÇIK KALACAK İNŞALLAH, EY ANADOLU! .
..
Şairimiz Yavuz Bülent Bakiler, ‘Bizim Türkümüz’ isimli şiirinde; “—Bizim türkümüzde gurbet var artık./ Hasret var, yürek var, toprak var balam/ Gönlümüzü sımsıcak alan topraklar/ Tiyan-Şan, Kadır-Gan Dağları’na dek uzar/ Kim demiş vatanımız Edirne’den Kars’a kadar”
Bizim dilimizde, irfanımızda, tarihimizde; ‘—sömürge’ veya ‘—istila’ gibi bir kavram yoktur! .. İnsanı, ‘—eşref-ül mahlukat’ veya ‘—yaratılanların en şereflisi’ olarak gören bir ahlak vardır, bir ihlas, bir tefekkür vardır.
Bu milletin tarih boyunca, ‘—fethetmediği iklim, suyunu içtiği ve havasını solukladığı kara parçası kalmamış gibidir’ Türk gittiği yerde önce, ‘—gönülleri’ sonra da, ‘—toprağı’ fethetmiştir! .. Türk’ün adil yüzünde; ne kin vardır, ne nefret, ne gurur, ne kabaran bir öfke, ne intikam tohumları ve nede, ‘—gözyaşı ve kan lekesi’ Türk’ün hakim olduğu kara coğrafyası nasıl sürekli imar edilmişse; gönüllerde aynı şekilde şefkat ve merhamet nazarlarıyla imar ve ihya edildiğine tarihler şahadet ediyor.
“—Ana gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz” bu coğrafya insanının, Irak’a ne kadar yakın ve bir anne şefkati kadar yürekten bağlı olduğunu anlatmaya yeter değil mi? .. “—Irak bize ırak değildir” sözü elbette, gökten zembille inmedi! .. O yakınlık, ruhumun derinliklerinde; ‘—türkülerimizle, hoyratlarımızla, manilerimizle’ yaşar! .. O sebepledir ki, ‘—kan damlayan gözyaşlarında biz varız’ bizlerden başkası değil! .. Şüphesiz ki, “—Peygamberlerin, sahabelerin, İslam alimlerinin ve evliyaların diyarı o masum topraklarda” biz olduk, bizlerin mahzun kalan gönülleri oldu! ..
Bağdat için kitaplar, romanlar yazıldı Anadolu’da! .. Musul, Kerkük,Süleymaniye için şiirler yazıldı, ağıtlar döküldü Anadolu’mda! .. O yürek parçalayan acılarla, ‘—gecenin ayaza çevirdiği soğukluk çöktü’ bütün bedenimize! .. Fatih Kısaparmak’ında dedikleri gibi, “—Savaşların yıkımlarını her zaman türküler söyler” Zalimin ahir zamana kadar, ‘—alçak yüzünü’ türkülerimiz ifşa etmiştir’..
Yakın tarihimize şöyle bir uzandınız mı? Üç kıtada tarihin en büyük devletini kuran Osmanlı’nın son iki asır içerisinde aldığı ağır yenilgiler, büyük toprak kayıpları ve özelliklede, ‘—Zağra Müftüsünün’ eserinde o dönemi anlatan hazin göç sahneleri! .. Türk’ün birçok cephede verdiği o şanlı mücadelenin bütün özetinde, ‘—Yemen Türküsü’ nü hala milletçe birlikte dinleriz! ..
..
ANADOLU KADINI ANNELERİMİZ; KENDİ AYAKLARI ÜZERİNDE YÜRÜMEYİ BİLEN EVLAT YETİŞTİRME ÖZVERİSİNİ HAKKIYLA GERÇEKLEDİ, GERÇEKLEYECEK HER DAİM! .
(Kemal KABCIK)
..
Kendi Can Derdine Düşerek, Paylaşımdan Uzak Kalmak; Kendimize Zarar! .
Kendi can derdine düşerek paylaşımdan uzak kalırsan; bencillik tüketir aşkı! .
Alarak; kısa bir süreliğine yalanlarla sağlanan, kısa bir ömrün olur, bitersin! .
Vererek; her saniyene yeni bir heyecan bulursun ve hayatın manası senin! .
Alarak ve vererek paylaşıma dahil olursan, üreten olursan huzurlu ve umutlu! .
..
İnkar ve imha hedeflenerek sorunu çözmek mümkün mü?
Anadolu ve Trakya toprakları üzerinde kurulan üstünde çeşitli milliyet ve ulusların yaşamını ikame ettiği toprakların adı TC’dir. Bu milliyet ve uluslar Anadolu topraklarının renkliliği ve zenginliğidir diye dile getirilmesine rağmen, bunun gereği hiçbir dönemde yerine getirilmedi.
Bunda en büyük payı Kürt gerçekliği aldı. Kürt gerçekliği Anadolu topraklarında yılardır ulusal kimliği inkar edilerek ve bu gerçekliği dile getirenler çeşitli bahanelerle susturulmaya çalışılarak susturuldu.Bir taraftan kardeşim derken diğer taraftan dili ve kültürü yasaklanarak asimile edilip yok edilmeye çalışıldı.
Ulusal kimliğini inkar etmesi dayatılarak Kürt halkına 'Dağ Türkü' denildi. Karda yürürken 'kart-kurt' diye ses çıkarıyor denilerek adının buradan geldiği söylenip aşağılandı.Asimilasyonun boyutu bununla da kalmadı. Dili, türküleri, örf ve adetleri, renkleri yasaklanarak bulundukları yerleşim alanlarının isimlerine dahi tahammül edilemeyerek değiştirildi.
..
Doğuş Günü Partisi (DGP)
Şu Anadolu Toprağı; yine İpek Toprak: çalışanın teri ile! .
Şu Anadolu Toprağı; yine uğruna adanan, TEK ADAM ile var! .
Bir sanatın çizgisi ile; YİĞİDİMİZ, ASLANIMIZDIR O YÜREK! .
..
Biraz Düş Gücü ve Biraz Düşünce Gücü ile; İnsan! .
Kendi doğrularınla yaşar iken bütünlüğün neresindesin? .
= 000.001 =
Yalnızlık insanı olgunlaştırırken hangi cümle ile sen! .
“ERGUVAN AĞACI” Adlı Romandan:
..
06 Nisan 2013 Cumartesi 06:52:03
Kişisel Başarın İçin Okuyacaksın ve ANADOLU DA KAZANACAK! .
= 000.001 =
Kişisel Başarı Çizgini Tanı ve ANADOLU ÇİZGİSİ; ÖZÜ TANI! .
“YEŞİL YILLAR” Adlı Kitaptan, Kısa Bir Anlatı:
..
Ey Adı ile İnsana Umut Olan, Ey Adı ile İnsana Huzur Olan Gerçek! .
Ey dost tebessüme yoldaş olan, ey dost tebessüm adına var olan;
Sizin bilgiye verdiğiniz önem, bize örnek oldu ve bilgilerle ayakta! .
Ey dost tebessümüm daimiliğini düşünen duyarlılık; sizinle insana! .
İnsan için, Anadolu için, barış İçin, umut için, huzur için; adın yeter! .
..
Kavgada; Ev: Ya Hapishane, Ya Hastane! . Mücadelede; Ev: Yuvamızdır! .
Bir kavganın içinde değil, bir mücadelenin içinde yer alacaksın, azimle! .
Kendi varlığınla da mücadeleci olacaksın ve BARIŞ GÜCÜ için var oluş! .
Kendi varlığınla mücadelede; büyüğümüzü de tanıyacak, sınırı bileceksin! .
Bir başına yaşadığını düşünür isen eğer; bencil, duygusuz ve de zavallılık! .
..
Anadolu sözcüğü daha duyduğunuz anda, oldukça geniş bir açıyla alır götürür sizi. Kucaklayan bir yanı; doğurgan bir yanı olduğunu bilirsiniz bu sözcüğün. Anadolu’ya dair genel bir kanınız vardır ve ayrıntıları bilemeseniz de, için için genel hatlarıyla aslında bildiğinizi düşünüyor da olabilirsiniz. Gün gelir bir film ismi, Anadolu’nun kayıp şarkıları olduğunu söyler. Merak edersiniz; kayıp şeyleri keşfetmeye meraklı her insan gibi. İyi ki de merak edersiniz. Belki de sırf isminin davetine kapılıp açarsınız Anadolu’nun kapılarını. Ve filmin ilk karesinde karşınıza birazdan ne göreceğinize dair ünlem işareti gibi duran şöyle bir cümle çıkar:
“Güneşin yükseldiği yer demekti Anadolu”
Şimdiye kadar bildiklerini tut hele bir kenarda, güneşin yükseldiği yerde ne sürprizler var daha, der gibi. Eski zaman uygarlıklarındaki ruhun bu ezgilerde olduğu yazar perdede. Belli ki, güneşin doğduğu yerden haber gelecektir, geçmişten dem alıp çıkacağınız yolculukta. Güneş yükselirken mayasında neleri de tutmuş; belli ki birazdan içinize işleyecektir. Böylesi bir hevese kapıldığınız anda gözünüzü İstanbul’un kareleri kaplar. Gökdelenler, ekranda evrile çevrile yükselir görüntüde. İnsanları, vapurları, yolları, arabaları içinde İstanbul sahnededir. Gizli açık kapılarıyla göz kırpar farklı aralıklardan. İnsanı çeken ve iten hali dengede öylece durur. Ve bir sokak çalgıcısının saksafonunun karanlık boğumlarında kaybolup, bir dağın tepesindeki bulutla eklemleniriz Anadolu’ya. İlk görüntümüz Bingöl’de sarp bir kayalıkta oynanan Kartal Oyunu’dur. Biz de, o tepelerden kartal gibi uçar, Kars’a varırız. Oradaki aşık atışmasından nasibimizi alıp bir anda Muğla’daki Aşık- Maşuk’a geçer gözlerimiz. Renkler belli eder ki; hazine belirmeye başlamıştır artık. Muş Varto’da iki dengbej kardeşin söylediği Narin Keklik türküsünden sonra gelen şu cümle karmakarışık olan duygularımıza yön verir:
“Sesi güzel olmak, coğrafyadaki acılardan kaynaklanıyor.”
..
Kabiliyetlere Zemin; ANADOLU AŞKI Adına! .
=Kemal KABCIK ve de YEREL GÜNDEM=036=104=
Gücü Yeten; Sorumluluk Almaktan: Kaçmaz! .
******
“MOĞOLLAR’IN EFENDİSİ CENGİZ HAN”
..
ANADOLU’MUZ DOST TEBESSÜMÜN DUYARLILIĞINDA MUHAFAZA EDİLENDİR! .
= 000.001 =
KİMSE; DOST TEBESSÜM DUYARLILIĞININ TAKDİRİNİN ÖNÜNE GEÇMESİN! .
= TATLI PERŞEMBE =
(John STEINBECK)
..
Ne mübarektir bizim toprağın insanı! Saftır,temizdir,aldatma bilmez çoklukla aldanır ama aldatmaz. Bu yüzden de daima aldatılmaya müsaittir.- Çoğunluk itibarıyla diyoruz,istisnalar kaideyi bozmaz.- Onları aldatan bu dünyada kazanır. Ebedi alemde ise aldatılanlar kazanmıştır. Öyle ya akıllı insan odur ki alacağını Ebedi aleme bıraksın. Burdaki kısacık altmış seneye bedel orada ebediyen kar etsin.
Evet, merttir bizim toprağın insanı, cömerttir,misafirperverdir. Onu tarlasında ziyaret ederseniz, sizi boş göndermez,mutlaka bişeyler koyar sepetinize, bütün mahsulatı size verecek sanırsınız. Bütün Anadolu insanı böyledir aslında. Defalarca aldatılmıştır. Hala da aldatılmaktadır. Yalancı,şerefsizler kah parti suretinde kah kurtarıcı suretinde hep aldatmışlardır onu. Ama unutmamak lazım ki yalancının mumu yatsıya kadar yanar.ve “Aldatan bizden değildir.”
Evet,delikanlıdır,yiğittir Anadolu insanı. Savaşlarda hep o ölmüştür,daha doğrusu o şehit olmuştur. Askere alınmayan Ermeni ve Yahudiler de ticaretle uğraşıp servet sahibi olmuşlardır, tarihimiz boyunca.Öbürkünün çocukları yetim kalmıştır bunukiler ise servet sahibi olmuştur. Öbürkü Ahirette köşeyi dönmüştür. Bu ise dünyada …
Bugün savaşlar topla silahla olmuyor. Elbette müslümanlar da çok çalışarak servet sahibi olmalıdırlar.Çocuklarını en iyi şekilde okutmalıdırlar.
..
Anadolu toprak
toprakta bereket
Toprakta yetmiş üç çiçek
Biri yaralı taa yüreğinden
Biri Kan revan
Biri nişangahta
Namluların uzayan gölgesi düşer gün batımı alnına
..
08 Nisan 2013 Pazartesi 04:45:24
Kişisel Başarın İçin Okuyacaksın ve ANADOLU DA KAZANACAK! .
= 000.007 =
Kişisel Başarı Çizgini Tanı ve ANADOLU ÇİZGİSİ; ÖZÜ TANI! .
“YEŞİL YILLAR” Adlı Kitaptan, Kısa Bir Anlatı:
..