küçücükken
dallanmıştı yemyeşil benekli
begonyam
gider gelir okşardım
dallarını
çiçeklendi sevincinden
ruhumun ölçüsünü almış terzi
çıplak yürüyordum hayalimde
ayaklarımda küf mantarları
çırpınıyordu yağsız havada
ayın derdi yıldızları gerdi
kimseye umut dağıtmayacağım
kar lekelenir belki
beyazın asaleti kalsın bayrak
sırasını sağacak gece
ağrılı şöleninde
ayrıntılarını paylaş beyazın
düzenbazların düzen anayasasında yoruldu beynim
belime kılıç bağladım gönlüme merhamet fitili
ağıt ağaçlarına tünedim körelmiş tırnaklarımla
tozlanmış duruşmalar oyun oynuyor mizan mezarlığında
keyfiyet yumağıydı anneannemin pamuk elleri sayıklanıyor
çehrem sınıf atlamama izin vermiyor sürgünde beşerim...
geçen yıllarımı avutacak beşik yok
tahtası çürümüş
uyku sefilliğindeyim
yuvarlanıyorum sellerde
boz bulanık
galip saatler bilek güreşinde
soğuk ülkelerin misafiriyim
hep hüzün karşılıyor sınırlarında
yağmur bulutlarının tutuyorum elinden
ter döküyorsam korkumun karanlıklarda tecellisinden
her tohuma su veriyorum
sempatik bakışlarında yüreğim
sen gelmeden ben vardım/ acıları sulardım yıkık kanallarda
sabahın ayazı kılıç sallardı/ fidan olmamış bakışıma
kan yürümezdi/ onay alınmamış bahara
asmada tane tutmamış salkım/ yeltenirdi intihara
sen gelmeden ben vardım/ adım kuyruktu suyun akışına
izi kaldı martının ayak izi
ada vapurunun bacasında
kıraç söylemlerime gülüyordu
kaptanın kornası
elimde umut simidi
yoklarken ben denizi
gülemem baharın gelişine
umut vermemişti ayak sesleri
ellemişti düşlerimi bir kere
saçlarımı dağıtmıştı esintisi
oysa bahar düşlemiştim
yüzünde bir tebessüm
her dal kırık her yol sönük
babam göçmüş
göz pınarlarımda alev nöbette
kanım kararmış damarlar kör
dizlerimde mahur beste
sırtımda buzdağı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!