1993 yılında Niğde ilinin çiftlik ilçesin de doğdum.
6 kardeşiz ve ben en büyükleriyim
Eskişehir Anadolu üniversitesi eğitim fakültesi mezunuyum
Gök ordusunu hazırlamış
Hilal sancağını kaptı davası yaşından büyük olanlar
Yürüyorum yürüyorum, bu gök benzedikçe ecdada
Yol boyunca gidiyorum sancağı dikmek için
Gök yeleli bulutların burcuna
Ve düşünmekten başka yaslanilacak duvar bulmayan,ömrüm
Bizi bahre daldiran bu aldanıştır
Kim kaygısını yenemez kimliğim
Deryalar geçer gözlerim
Bir çöpüne takılı kalan şeydir,benliğim
Gördümse, acıyı! içime katlanan akşamlar da
Demlenmiş şiirdir, aile
Dingin kelimelerin yüreğine muhabbetle sokulan
Ve
Herşeyiyle sevilecek vaktindeyiz bu saadetin
Hatuna
Bekliyorum
Bir bakışla kirlenecegim seni son gördüğüm de
İçime zincirlenecek zaman
Yağsız ve tuzsuz olan bir özlemle
Evimin eşikleri bekliyecek gözlerini
Karlı dağlar, engin ırmaklar, kararan gece ve babam
Coşkusuna kamufle olmuş sokaklar, bu adam
Sokaklar kanırta kanırta babamı kazıdı, babamdan
Babam ölümle yaşamın tabutuydu
Hergün evlatlarının istikbalini taşırdı
Vurur yaralı bahçeme yokluğunun güneşi
İlk ışıkların da katran, duvardan, demirden gamım
His rüzgarlarıma vurgun, acılarımın öznesi
Gün yüzüne küskün güneşim ve kapım
Bilirim dört duvarın dilini
Başkalarının ağız kokusudur yolumun trafik lambaları
Bedenimdir yol,varılacak yer uçurumdur
Kesilip atılan bir koldur gurbet
ama acıyı hisseden yerdir, vatanım
Biz ayrı dünyaların insanı değiliz
ayrı Kelimelerin insanıyız
Neden başkası değilde ben dedi
Kavrulmuş yaramın yasına
Bilinç balkonlarına
Yaralı halının tozunu dökme
Yut dedi
Ürperiyor karanlıklar
Evlerin gözleri kurşundan ağırdır
Gökkube dalar nefesimden içeri dahice
Adın dilimde zamandır
Nereye çevirsem yüzümü bu evler
Bu evler hep seni bana hatırlatır
Gül ve bülbül
Merhamet ve muhabbet
Gül dedi ki yandım
Bülbül dedi ki rengini benden aldın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!