Ahmet Zeytinci Şiirleri - Şair Ahmet Zey ...

Ahmet Zeytinci

Ben yitip gittiğimde
yine çiçekler açacak dağ başlarında
yine şiirler dizilecek
güzellerin kaşlarında...


Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Bu gün mübarek Beraat Kandili... Kandillerin, inanan insanlar için büyük bir önemi vardır... Şaban Ayının on beşinci gecesi kutlanan Beraat Kandili, on bir ayın sultanı, mübarek Ramazan Ayının da yaklaştığının habercisidir...



''Dua mü'minin silahıdır.'' derler. Öyle ya Yaradanımıza dualarımız olmasa, O da kullarına niye değer versin. ''Bana dua edin duanıza icabet edeyim.'' demiyor mu hem de? Dua edelim, önce aile efradımıza, çocuklarımıza, ana babalarımıza, sonra akrabalarımıza, komşularımıza ve dahi bütün müminlere... O duaların yüzüsuyu hürmetine, Rahman ve Rahim olan Allah cc. de kötülüklerimizi iyiliklere çevirir belki...

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

''Hadi ya, bu da nereden çıktı?'' dediğinizi duyar gibi oluyorum. Kadın, erkek, her insanın iki kolu var, iki de bacağı var. Üç kol, dört kol değil de neden beşinci kol. Ayrıca bu beşinci kolun da hiç görünmediği söyleniyor ki doğrudur, şimdiye kadar bu beşinci kolu ne gözlükle, ne gözlüksüz, ne de röntgen cihazlarında filan gören olmamıştır...



Kısa bir tanımını da es geçmeyelim bu arada. ''Beşinci kol; 'Ajanlık, casusluk, psikolojik savaş gibi faaliyetlerdir'. Klasik düzende ordular dört kol halinde yürüdükleri için, bir toplumu içten çökertmeye yönelik faaliyetlere "beşinci kol" denmektedir.''

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Karga bu, çok uzun yaşar ve de çok zeki imişler kulağımıza gelen rivayetlere göre. İyi de biz bu kargaları beslediğimiz de bunlar hep niye bizim gözlere kafayı takıyorlar, onu da anlamış değilim. Ha bir de şu var, sayın, saygıdeğer karga, öyle kanarya gibi, muhabbet kuşu gibi beslenir mi?


Bir çok kuşun eti yense de helal rızk olarak, acaba karga eti yenir mi, yenirse de ne kadar lezzetlidir. Besleyin siz de kargayı büyüsün, belki eti de daha lezzetli olur o zaman... ''Her kuşun eti yenmez.'' veciz cümlesine de uyan bir kuş mu yoksa bu karga? Bıldırcın filan yedim de gençlikte, ama karga dedin mi beş dakika, on dakika durup düşüneceksin kardeşim. Çok eskilerden bizim ilkokulda ya da ortaokul muydu tam hatırlamıyorum Lafonten'den Karga ile Tilki masalı vardı, bir çoğunuz bilirsiniz bu masalı... Karga ağaçta, ağzında peynir, tilki aşağıda, karganın sesini övünce, tilkiye kanıp ağzında ki peyniri KDV bile almadan aşağıya düşürünce, peynir tilkinin oluyor...


Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Ben Cihanbatur beş yaşında bir İngiliz Atı, güzel bir kısrağım . Dedelerimin dedelerimin 36. Kuşaktan dedesi paşa baturdan beri rengimiz hep beyazdır bizim. Yalnız biz bu masallarda ki prenslerden hani şu Beyaz Atlı Prens diye adı geçen Prenslerden şikayetçiyiz...

Bu prensler hep mi beyaz atlara binerler? Nedir bu bizim Beyaz Atlı Prenslerden çektiğimiz? Daha da çekeceklerimiz var mı, onu da bilemiyorum... Herkes, hele de genç kızlarımız, evlenme çağlarına gelince, mutlaka Beyaz Atlı bir prens bekliyorlar, onlarda beyaz bir at yerine, beyaz bir Mersedes ya da BMW ile geliyorlar kapıya dayanıyorlar...

Yahu arkadaş, kahverengi renkte atlarda var, siyah renkte atlarda var, biraz da onlara binse bu beyaz at meraklısı prensler... Vallahi prensleri sırtımızda taşımaktan yara bere oldu sırtımız. Bir de ağırlar, bir de kilolular ki sormayın gitsin... Şimdi gidip bir de prensesleri alıp bindirdiler mi, ağırlık iki katına çıkıyor haliyle, zor oluyor bize de...

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Kış mevsimine çoktan girdik girmesine de, beklenen karlar her nedense bir türlü yağmak bilmiyor. Hoş ne bilecek karlar yağıp yağmamayı, her şey Allah'ın dilemesi ve takdiri ile olmuyor mu zaten? Tabi ki kış mevsimini, başta garibanlar ve yoksullar olmak üzere, sokakta ki kediler ile köpeklerin, kurtların, kuşların, pek de sevdiği söylenemez. O gariban hayvanların kışın yiyecek bulması hayli zorlaşıyor haliyle... Bir de köy yerlerinde dağ başında ki vahşi hayvanlarda aç kaldıklarından evcil hayvanlara, koyun, kuzu ve tavuklara da saldırabiliyorlar.



Her olumsuzluğa rağmen kar ve yağış her zaman rahmet ve berekettir yağdığı yerlere ve ülkeye. Kar yağdı mı o güzelim topraklarımıza, kış sert geçti mi, bahar ve yazda hem erken geliyor hem de ürün bolluk bereket açısından çok verimli oluyor. Toprakların, tarlalarında karın altında dinlenmesi lazım tabi ki değil mi? Önemli bir özelliğini de yeni öğrendim. Kar kristalleri sesi yutarmış, kar yağdığında oluşan sessizlik ve huzur ortamının da nedeni buymuş.

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

''Türkiye'de özellikle son yıllarda bilimsel ve teknolojik araştırma merkezlerinin sayısının artması ile TÜBİTAK tarafından verilen destekler yurt dışına beyin göçünü tersine döndürdü.'' BASINDAN

''Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunun (TÜBİTAK) İnternet sitesinden alınan bilgiye göre, Bilim İnsanı Destekleme Daire Başkanlığınca (BİDEB) yurtdışındaki başarılı Türk araştırmacıların Türkiye'ye dönmelerini teşvik etmek ve çalışmalarını yurt içinde sürdürebilmeleri için destek vermek amacıyla yürütülen "2232 Yurda Dönüş Araştırma Burs Programı" kapsamında 2013 yılında 172 araştırmacı geri dönüş için başvuru yaptı.'' BASINDAN


Sevindirici bir haber gerçekten. Yıllar yılı bu konudan yakınıp dururuz ülke olarak. Bilim insanlarımızı, doçentlerimizi, profesörlerimizi, araştırma görevlilerimizi, yurt dışında ki zengin ülkelere kaptırıyoruz, gidiyorlar ve bir daha da dönmüyorlar diye, şikayet eder dururduk. Haber devam ediyor. ''Bir önceki yıla göre başvuruların 5 kat arttığı programda, 83 araştırmacının desteklenerek geri dönüşü sağlandı, 42 başvurunun değerlendirmesi ise devam ediyor.''

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

''Dünyanın ilk kafa naklini gerçekleştireceğini duyurarak büyük bir tartışma yaratan Profesör Canavero, Çin'de yaptığı operasyon sonrasında umutlu konuştu. Daily Mail'in haberine göre; cansız beden üzerinde yaptığı nakilde omurga, sinirler ve damarların başarıyla bağlandığını belirten Canavero'nun önderliğindeki ekibin çalışmalarının birkaç gün içerisinde kamuoyuyla paylaşılacağı belirtildi.'' BASINDAN


Yakın zamanda haber sitelerine ve gazeteler düşen bir haber bu. Ne güzel sevinmemiz lazım. İnsanlık demek buralara kadar geldi, daha da nerelere gidecek yaşarsak göreceğiz. Bir zamanlar hatırlayın kalp nakli bile yapılır mı yapılmaz mı, diye tartışılırken Cristian Barnard adlı Güney Afrikalı doktor 1967 yılında bu işi başarıyla gerçekleştirmişti... Yetmiş seksen yıl önce hayal olan bir şey başarılmıştı azim, kararlılık ve çalışmanın sonucunda...

Hayır bizde de o kadar çok beyinsiz, kafasız adam var ki en çok biz de yapılır gibi geliyor bana beyin ve kafa nakli... Beyni sulananları mı ararsın, beyni bunalanları mı, beyni kanlananları mı? Ne türde beyin sakatlığı ararsan var. Bir de şöyle bir durum söz konusu, bunların çoğu da beyninin normal çalıştığını zannediyor. Onlara göre diğer beyinler, kafalar sakat...

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Beyin yıkama yoluyla neler neler yapılıyor? Bu beyinler nasıl yıkanıyor? Önce tabi yıkanacak beyini bulmak lazım... Artık bunu beyinci den mi alırsınız, yoksa başka bir yerden mi temin edersiniz onu bilemem?


Beyin yıkandı mı tertemiz olması lazımken kirlenir, başka başka bilgiler girer içine haliyle... Normal yıkanma ile temizlik doğru orantılı iken, beyin yıkama ile temizlik ters orantılıdır... Bunların hepsi psikolojik harbin de alanı içine girer ki dünyanın önde gelen istihbarat teşkilatları bu beyin yıkama yöntemlerinin hepsini bilirler ve kullanırlar. Bunlar tarafından kullanılacak ve dahi kullanılan az gelişmiş insan, çok gelişmiş robot tipli yaratıklar, kendi ülkelerinin hiç bir menfaatini göz önüne almadıkları gibi, hiç bir manevi değerin de onlar için kıymeti yoktur...


Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Hidayet Amcayı yıllardır tanırım. Mahallemizin oturaklı ağırbaşlı sevgi dolu insanlarından birisidir. Yıllar yılı, işçi olarak bir firmada çalıştıktan sonra, SSK'dan emekli olup kendi halinde ev geçindirmeye çalışan halim selim bir büyüğümüzdür. Bütün mahallenin çocukları, gençleri, orta yaşlıları ve kendi akranları olan arkadaşları da Hidayet amcayı severler sayarlar, hatta biraz daha ileriye gideyim yere göğe de koyamazlar, o derece yani sevgi saygı Hidayet amcamıza...


Son zamanlarda bir garip haller oldu Hidayet Amcaya. Yolda giderken durup durup kendi kendine bir takım konuşmalar yapıyormuş, görenler öyle söylediler. Yaşlılıktan olsa gerek, hem de ileri ki yaşlarda insanların ruhi durumları da bozuluyor siz de takdir edersiniz ki, Alzheimer olanda var, manidepresif olan da, romatizma olanda, insan yaşlanmaya görsün bir dolu rahatsızlığı çıkıveriyor. Her ne kadar yaş ilerlese bile kimseler kendine toz kondurmasa da, dert, tasa, elem eksik olmuyor insanın başından. Bir de ''Allah sevdiği kuluna dert verirmiş.'' derler ya, biz de hayra yoralım derdi tasayı, demek ki Rabbim yaşlıları çok seviyor, ahrete yaklaştıklarından mı nedir belki de?


Devamını Oku