Ahmet Zeytinci Şiirleri - Şair Ahmet Zey ...

Ahmet Zeytinci

Pejmürde bir hayatın
arasıra yalpalayan ara sıra dik duran
cana yakın çocuklarıydık...

Siyasetten fazla birşey beklemesek de
siyahsaten'in bir kumaş olduğunu

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Öyle takıldı aklıma işte bu cümle ''Demirden korksak trene binmezdik.'' Demir yer kabuğunda en çok bulunan dünyanın sayılı stratejik madenlerinden birisidir. Bu gün sanayinin büyük kesiminde özellikle de inşaat sektöründe yoğunluklu olarak kullanılmaktadır. Demir niye korkutsun ki beni, velev ki korkuttu trene binmemek, güvenli seyahat etmemek için hiç bir sebep yok...

Demir yolları bu gün için ve gelecekte de öyle olacağını tahmin ediyorum, dünyanın en güvenli ulaşım aracı olma özelliğini koruyacaktır. Devletimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk hepinizin bildiği gibi demir yolları konusuna büyük önem vermiştir. Bu onun ileri görüşlülüğünün de bir göstergesidir. Cumhuriyet kurulduğu zaman ülke de tamamı yabancılar tarafından yapılmış ve işletilen 4.000 kilometreden biraz fazla demir yolu vardı.

''Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda Tablo l'de görüldüğü gibi ülkede 4112 kilometre demir yolu vardı. Bu demir yollarından 3756 kilometresi imtiyazlı yabancı şirketler tarafından inşa edilmişti. Doğu Anadolu'da ki 356 kilometre demir yolu ise işgal yıllarında Ruslar tarafından inşa edilmişti.''

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

İyilik hani şu bir adı da kayra olan, diğer bir adı lütuf, başka bir adı kerem, yine daha başka bir adı inayet olan, davranış kalıbı. Çoğu zaman nasılsın diye sorduklarında ''İyilik güzellik''diye de cevap vermişizdir. Bazı zamanlar Rabbimize dua etmişizdir ''Allah'ım bizi iyi insanlar ile karşılaştır.''diye. İyiliğin karşılığı olan davranış biçimi de ''Şer'' ve ''Kötülük'' dür. Bizim inancımız göre en büyük şerli varlık İblis diye de anılan ''Şeytan''dır. Nenelerinizi, dedelerinizi çok duymuşsunuzdur dua ederken ''Allah'ım bizleri ve evlatlarımızı şeytanın şerrinden koru.'' diye...

İyilik ile ilgili konuları internette araştırırken çok ilginç ve değişik bilgilere de ulaşıyorsunuz haliyle, işte bunlardan biri ''İyilik Olimpiyatları'' Duymuş muydunuz daha önce böyle bir şey? Belki çok azınız duymuştur, büyük çoğunluğun yine haberi yoktur...

İyilik Olimpiyatları:

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Denizi görmeden yazarım bazen denizi
kokusunu hissederim
bezgin lodoslar getirir bana
penceremin önüne koyar
dalgaların sesi rüyalarıma girer
yakamozlar belli belirsiz

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

''Hayatları azgın dalgalar arasında yitip gidenlere''

Mülteci deseler de adımıza
terk etmeliydik yaşadığımız yerleri
o anılarımızın saklı olduğu diyarları
yüreğimize koyduğumuz sonrada unutacağımız yâr ları...

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Derde düşünce şair,ülkeler yakın olur.
Kalbin kıvrımlarında acılar birikince,
Tuna'nın kıyısında;
''Bin atlı akın''olur...

Derde düşünce şair,hergün ağlar karanlık,

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Ah yarim ah Karadeniz'im
kâh uslu kâh sevecen kâh deli
ah gönlümün ferahlığı güzel memleketim...

Kim mahvetti senin kıyılarını böyle
kendi elleri ile

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Sam Amcanın yirmisekizinci göbek yeğenlerinden Trampa Dayı milleti fıttırtmaya devam ediyor Difıttır dan... Zaten adı üstünde işte belli Difıttır... Sabah erkenden uyanıp da bürosunun başına geçti mi, Dünya Atlasından seç beğen al durumları, Trampa Dayımızın her zamanki halleri... ''Bu gün hangi ülkeyi karıştırsam, hangi ülkeyi özgürleştirsem, hangi ülkeleri zeytin ezmesine çevirsem ya da pastırma sucuk yapsam diye düşünmeden edemiyor.''

Süper Bilgisayar Dahisi Billy Geytis biraderin yazmış olduğu ''On derste Difıttırdan Dünya Liderleri Nasıl Çıldırtılır Çıldırtamadıklarımız ile Nasıl Dost Olunur.'' adlı kitabı Trampa Dayı tam seksen üç kere okumuş, ama yine de aklına girmemiş, o neden ile Difıttırı da kullanırken mutlaka kitap önünde açık olup öyle hareket ediyor...

Bu gün kim benim Sam Amcama laf söylemiş bir bakalım. Hmmm! Merkel Ablanın biraz fazla sesi çıkıyor bu sıralar, hemen kapak Difıttırdan, o da fıttırsın ''Bak batırırım ekonomini haaaa belini doğrultamazsın. Mersedesini bile sattırmam.'' Merkel'in de çok şeyindeydi... Şeyinde derken yanlış anlaşılmasın umurunda mı?

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Vardır böyle toplumlarda, bir takım paranoyalar. ''Oğlum bu Ciya var ya Ciya denen çok gelişmiş ülkenin az gelişmiş örgütü, işte bu ciya hepimizi dinliyormuş.'' Dinler dinler, bütün evren babasının malı ya... ''Evet, evet, hatta ve dahi tuvalette mıçtığın boku bile analiz edip de karakter tahlili bile yapıyorlarmış oğlum adamlar, adamlarda ki tekniğe bak.''

Beni dinlemiyorlar dır kesin. Durun, durun bakayım, ama, ya dinliyorlarsa... Dinlesinler, suçlu muyum ki? Ha bir de Mossad var değil mi, onları unuttuk... Onlar adamın rüyalarına bile girip operasyon yapıyorlarmış. ''Yok devenin bale pabucu, pabucumun gizli servisi.'' Olur mu, olmaz da, olur da...

Bazen de takip edildiğiniz hissine kapılırsınız yolda arkadaşınız ile giderken. ''Bak bak şu adam dakikalardır peşimizde, biz durunca o da duruyor vitrine bakıyor ya da bakar gibi yapıyor.'' Yok beeee öyle sıradan bir insan, hem bizi niye takip etsin ki? ''Ne bileyim oğlum ben geçenlerde face de ya da twıttırda kalantor birilerin atıp tuttuydum ondan olabilir.''

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Dünyanın her tarafında kan, gözyaşı var. Basından ve televizyonlardan izliyorsunuz çoğu kere, savaşlar ara vermeden, bütün hızı ile devam ediyor. İnsan ölüyor, kadın ölüyor, her şeyden daha önemlisi masum ve günahsız çoluk çocuk ölüyor. İnsanlık ölüyor. Onlar öldükçe beni hafakanlar basıyor, tansiyonum yükseliyor, şekerim azıyor, gözlerim kararıyor, bazı bazı nefes bile alamaz duruma geliyorum. İnadına, insanları, diğer canlıları daha çok sevmeye çalışıyorum, kadınlara, o mübarek varlıklara saygım artıyor her geçen gün. Hiç tanımadığım çocukların başını okşuyorum, büfeden onlara sakız çikolata alıyorum, ellerine tutuşturup, iki de sohbet edip dönüp sırtımı gidiyorum. Yanımdan geçen komşular da garip garip bakıyor, kimi zaman konuştuklarını duyuyorum hakkımda '' Bunun da parası bol herhalde her gün çocukları sakız çikolata ile besliyor, her gün her gün de alınmaz ki canım, paramı dayanır buna? '' istediklerini desinler vız gelir tırıs gider.


Altmışına doğru son sürat yol alıyoruz. Çocukluğun ilk on, on iki senesini saymayın, hadi bilinç düzeyi çok düşük varlıklarız o zaman diyelim. Ondan sonrası yetmişli yılların başı ve devamı seksenlere doğru. Bu gözler ile ne savaşlar, ne yıkılmışlıklar gördü bu garip, onları görüp de kafayı bozmayıp, dişlileri sıyırmamak ne mümkün? Aklımıza gelenleri sayalım, Vietnam Savaşı ki en büyük emperyalistin aslında ders çıkarması gerekirdi, çıkarmamış, çıkarttırmamışlar. Peşinden yine aklıma gelen İran İslam Devrimi ve yaşanan iç savaşta yüz binler ile ifade edilen insanların cellatların yağlı iplerinde can vermesi. Belki içlerinde suçlular da vardı ama binlerce masum insanda ''Kurunun yanında yaşın yandığı gibi'' yandı bitti kül oldu. Rusların Afganistan'ı alçakça işgal etmesi ve bir dolu masumun canına kıyması. Aman doktor, canım doktor ben ne yapayım da ne edeyim? Bunlar aklıma geldikçe aklım tavana vuracak da bir daha geri gelmeyecekmiş gibi oluyor.


Devamını Oku