Ey sevgili bilmelisin yarın yok,
Yarın yaşanılan andır...
Geldiğin an,
En mutlu ve hüzünlü yaşanılandır.
Gitmeye hükümlüdür her gelişin,
Bir anda patladı hasret,
Çatal diliyle özlemler...
Aşk, gökyüzünde asılı gök kuşağı,
Aldım kuşağı, bağladım belime,
Dilimde bir stran, yedi renkten...
Gökkuşağına asılı varlığın...
Yağmur sonrası ortaya çıkması beklenen,
Gökkuşağı, gibi;
Sevinçle karşılıyorum gelişini.
Bir dilek tutup,
Ruhunun duldasına sığınsam,
Süzülsem boynundan,
Memelerinin tılsımına...
Bahar yağmurlarımla,
Islatsam bedenini,
Gün batımda...
Günden geceye dönerken zaman
Deniz kıyısında salaş bir meyhanede,
Eski zamanlardan kalma tanıdık yüzlerle...
Gramafondan yükselen mest-i- güzar nağmeler,
Sen sürgün kırlangıç,
Ben senin yüreğine tercüman martı,
Şimdi ise, ne senin sürgünlüğün,
Ne de benim tercümanlığım...
Ayrı denizlere dökülen iki ırmak gibi,
Rüzgar mısra dağıtırken,
Harf mısraya dönüşme çabasındadır...
Güneş kıtalara doğduğunda,
İmge yelken açar şiir denizine...
Sen şiir toplarken kırlarda,
Hazan hüzne vurur saçlarını...
yumru yumru acılar topağıyla oynar anılar...
ötelerden savrulan bir deli rüzgâr...
asılı durur saçlarına
hazan...
Ben şimdi yine bir özlem molasındayım...
Parmaklarımın yanlışlıkla,
Ellerine çarptığında,
Tutuşan, parmaklarımın çıkardığı ateşte,
Yanma, molasındayım.
Gülüşün, esmer yüzünde, Yakamozlanan ışık parıltısı...
Gözlerin varya, gözlerin... Doyumsuz esir bakışlarım... Hedefine kilitlenen,
Nişancı keskinliğınde...
Ve saçların up uzun,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!