Henüz doğmamış bir şafak bu...
Açmamış bir çiçek tomurcuğu,
Yaşanmamış bir yaşam öyküsü,
Bir adam bir ütopya..
Hazan mevsiminde aşk bu,
Küçük bir dere sanmıştım aşk'ı
Girer geçerim bir çırpıda,
Karşı kıyıya diye,
Bir düştüm içine,
Ancak o zaman anlayabildim,
Hazan adı üstünde hüzün ayıdır, yavaş yavaş havaların soğumaya başladığı, ağaçların sararıp solmaya başlayan yapraklarının dökülmeye başlayıp çıplak kalmasıyla, tam tersine insanların sarınıp sarmalandığı, gri ve kasvetli, sanki ağlamaklı olan bir ruh hissiyatının, hakim olduğu günlere adım atmakta tüm canlılar... Hep hüzün ve ayrılık mevsimi olarak, duyumsamışımdır ve sevmişimdir hazanı. Romantizmi ve doyasıya yaşanabilecek aşklar barındırır yüreklerde. Sonbaharı aşk hüznünde yaşamayı seviyorum. Aşkın baladını dinliyorum hazanın bozkır yüreğinde. Buruk bir mutlulukla seyre dalıyorum evreni ve kucaklıyorum insan coğrafyasını...
Kanatları kırık bir kuş...
Durmadan çırpınır durur,
Kırıktır kanatları uçamaz,
Oysa sevdalıdır uçmaya,
Sevdalıdır gökyüzünde maviye...
Her şey düşse,
Durmadan yağmur yağsa,
Sel olsa,
Alıp götürse hasret dağına...
Peri kelebeği uçsa,
Moleküler buğusuyla sevdamızın,
Evrensel lezzetler bırakıyorduk havaya;
Soluyabilsin diye ardıllarımız...
Şiir'in, şiirlerimiz,
Helezonik büyüsüyle
Oturmuşum bir başıma...
Camdan gecenin sessizliğini dinliyorum,
Usuldan usula, serpiştiren kar,
Beyaza beziyor her yanı...
Solgun ışık hüzmeleri yayılılyor, sokak lambalarından
Yağmur yağıyor bu gece,
Gecenin yalnızlığına ortak oluyor,
Şırıl şırıl ezgiziyle,
Sessizliğe ses olmak için...
Narin bir kuğu gibi süzülüyor geceye,
En haylaz rüzgarız biz hiç uslanmayan..
En doğurgan mevsim baharız,
Umuduz biz sırnaşan,
En hain gecedir, vesselam,
Alır seni apansız zamanlarda,
Zehir zemberektir dilin...
Gidişin, lanet zehrini akıtır geleceğime,
Sus şimdi,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!