Al git...
Benden aldıklarınla...
Git burdan,
Ardında bıraktığınla kal...
Bakma sakın ardına,
Dingin bir su,
Akarken gözlerin,
Mavi hülyalara...
Şimdi saçlarına,
Mayıs güneşi,
Bir sokak lambası olsam,
Ama sihirli bir sokak lambası,
Senin kaldığın evin odasına bakan,
Bir direğe assalar beni,
Sen karanlıktan korkmayasın diye,
Hep odanı aydınlatsam...
Takvim yapraklarında olur...
Filiz kıran fırtınası diye,
Havalar çok güzeldir oysa
Bu havada fırtına nasıl olur diye düşünür insan...
Aşk'ta böyledir işte...
Dökülüyor yapraklar,
Son demlerine yaşamın.
Kırlangıçlar inci diziminde...
Martılar çığlık çığlığa,
Dillerinde kelebeğin ölüm şarkısı...
LOTUS ÇİÇEĞİ
Lotus çiçeğim benim,
Uygarlığına düşen,
Çiğ damlasıyım...
Gün ışığına vur umutlarını,
Bırak gecede, hüzünler dolaşsın,
Sen hazan rüzgarı ol,
Bırak savrulan ben olayım...
Ne akan sular, ne de bereketli yağmurlar,
Hatırla, kasvetli duygular sökün ettiğinde üstümüze,
Biz aldırmaz, mutluluk salvolarıyla örerdik,
yeniden yaşamı...
Hatırla, katran karası gecenin orta yerinde,
Sorunlar sarmalındaki insanları,
Dağlar arasında upuzun bir vadi,
Tepelerin ardında, yavaş yavaş doğan ay,
Gece kuşlarının kasvetli ötüşü bölüyor,
Doğanın eşsiz sessizliğini...
Yıldızlardan bir bahçe,
Minik avuçlarında terlemiş umutlarını,
Şafak rüzgarlarının yelesine asmışlar,
Belki şekerdir bir avuç,
Belkide, sinemaya gidilecek bir bilet parası...
Ama kocamandır düşleri,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!