Bizansın korkulu rüyası,
Alparslanın tutkun alpereni,
Akıllı, güçlü, hızlı ve çevik,
O cesur selçuklu kartalı..
Öteleri gören, kartal bakışlı,
Ben yükselirken altımda herşey kayboldu,
Silüetler yitikleşti tuz buz oldu,
Güneş oysa bulutları yalıyordu,
Bulutlarsa hiddetlenerek ağlıyordu..
Bulutların üstü kıvrımlı,
Hançerle dağlandım,
Takvim yaprağında harman yaralarım,
Ölü yaprak gibi toprak yastığım,
Minder hüznüm duvarlar şahit göz yaşım..
Düşünde üşüyor,
Hayallerinde donuyorum,
Seni terk ediyorum,
Yanmak nedir biliyor musun..?
Dün kadar yakın hüzün,
Ağlama kıyamam ıslanır kalbin,
Yanarım içimde söndüremem kendimi,
Dudaklarım yardım yalvardı,
Her beyitte senden yedim silleyi..
Gel eyleme hicranı,
Kendi vicdanımı lisânım ile yargıladım,
Yaşlı güneş gülümsemiyor artık,
Çöller susuz medet beklemiyor buluttan,
Herşey Hüseyin'e yangın..
Çöl ağlamıyor, bitkiler yeşermiyor,
Karanlığa teslim edildik,
Çabalarımın sonu nihayete varamadı,
Elimde kalem sıktığım,
Hışırdayan yaprakların resmini çizdik..
Dilleri bitik kalplerin,
ortalık buz gibiydi bir sessizlik,
soluk almak taa derinden içerden,
ümitler soluk yalancı diyarlarda,
bizler yokuz yabancı diyarlarda..
iki yüzden birisini düşünürken,
Yakma, günahımızdan ötürü,
Sözler işitilince yıkılırdı gök gürültüsü,
Biz tövbe ettik etmeyenlerden,
Yakma kibirliler nazarından ötürü..
Hüzünlüydü sesi,
Yazılar kaldı kâğıt üzere,
Malâkât değil miydi fikirlere,
Yolu yanlış olana akıbeti rast gele,
Akılsızlık olmadı ucuzluğa bu denli hibe..
Zekanın zekâtı akla gebe..




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!