Sapladılar kalbime hançeri,
Kalp ki kafes içinde gizli,
Bir tutam et parçası, kan torbası,
Vardırır seni Samanyolundan dışarı..
Özlem, dosta kavuşma çabası,
Zamansız mekânsız bir yol ki,
Yıldızlar arasından göz kırpar ölüm haberi,
Bahşeyler bana ölümü kaderim,
Kader ki kafesinde cilveli..
Nefes kadar yakındı haberi,
Vahşet dolu tiz bir çığlık yükseldi,
Haykırışlarım gitgide silikleşti,
Egemen oldu iç karartıcı bir sessizlik,
Uçurumun heyûlâ misâli karaltısı belirdi..
Sabaha varmaz karanlık,
Huzursuzluk sirayet etti,
Karanlık yamaçlar bizlere,
Çatık kaşlarla bakmaktaydı,
Umutlar duman gibiydi..
Ölüler kitabından umutlar söndü,
Gökyüzüne serpiştirilmişti yıldızlar misâli,
Gün ışığı havayı dolduruyordu,
Ay ışığı misâli süzülüyordu,
Soluk bir ışık hüzmesi..
Ağır başım sessizce yükseldi,
Şaşkınlığımı maruz gör afalladı benler,
Uzun vakit oldu yok benden eser,
Ne ben bendeyim,
Ne bendeki senler yerinde..
Sabrımı taşlarda eğittim,
Rüyâlarımı nicedir süsleyen,
Çıplak gözle görmekle tutuştuğum manzara,
Nihayet önümdeydi,
Yırtıcı soğuk eşliğinde..
Kader saklambaç oynuyordu,
Gözyaşlarım ıslanıyor,
İşte böyle yoğun hüznüm..
Yürüyen bir hayâl kırıklığıyım,
Ve işte bulut, bağrını açıyor..
Bir başka türlü bu hüzün,
Yok bir sitemim,
Hayat benden çalan bir his,
Yok bir sitemim,
Duygularım körelmiş yarasa gibi..
Elvedaların geri dönmeyişine sitemim,
zaman çaldı ümitlerimi,
gördüğüm her dünya, yok etti düşlerimi,
bir kuşkuya, yandı tüm infazlar,
hikayeler bitti..
söylenenler, verilen sözler, çabuk tökezledi,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!