Bu çölde öleceğiz,
Ruhlarımız dinlenmeden,
Sonsuza dek dolaşıp durduk,
Yolumuza devam ediyorduk..
Vahşi tepelerde mezarlar kazılıyor,
İçinde birbirine lacivert çöl gecesinin,
Dolanan ışıkların şarkısına kaptırdım kendimi,
Aynı varlığın iki yüzü gibiydi,
Birbirine ense kökünden bağlanmış iki maske..
Sanırım tüm suç bende,
Sabırsızlığıma kelepçe taktım,
Ay insanı ihtiyarlattı,
Çöl güneşine kaçtım,
Umutsuzca uykuya daldım..
Gözyaşlarım hiç durmayan şelale,
Negatif dünyaya yüzler buruşti,
Çalışmaktan imanımız ağladi,
İnsan herşeye rağmen pozitif olmaya çalışti,
Senin yüzünden pozitiften de korktu,
Ula korona gaynanan ölsün..
Göz yumduklarım bana göz açtırmadı,
Yufka gibi yumuşaktım,
Çelik gibi sert kıldılar zatımı,
Perdelendi hislerim ve aklım..
Dilde kelâm, yürekte ısırgan otları türedi,
soğuk feryatlara dilenir mutluluk,
karanlık, hüzne hüküm sürer yalın vakitte,
kör olur diller,konuşamaz aşkın önünde,
engebeler sabrımızı yıldırdı,
her ismini duyunca,şahlandı yalnızlığım..
Samimiyet ölçüsü hüzne boğdu,
Arkasından gelen menfaat yükü,
Kaçtı hep kendinden insanoğlu,
Yaptığı kötülük sadece yakabildi cürmü..
Gözümden yaşları günaha armağan ettim,
Sırılsıklam günaha battım,
Dirildim de pişman olmadım,
Dertlerim omzumda merkeptim,
Umudumu kaybetmedim,
Çünkü Allah var..
Aklımı ziyarete gel,
Gerçek tesellüm yüzüme,
Verdiklerim yetmedi herşey sinsice,
Dilekçem teslim sineme..
Ellerim kelepçeli yüzüme..
Gözüm yaşı tuzları ilham,
Hüznümü dillendiren bu ahval,
Gördüklerim kadar görmediklerim,
Dilden dökülenler hep gönlü yaralar..
Huzurun insafsız nefesi kesildi,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!