Kahir gafı hoş bulsa da;
Hoş olamaz gaflet ahi’m!
Diş bilerse bin bir a’da;
İş ciddidir ve de vahim;
Lakayt kalma hale ahi’m!
Gece gündüz durmadan, çağırsan da eyleme;
Hatır olma ey gönül, asla sana aldırmam!
Kör şeytanın dediğin, bana boşa söyleme!
Çağırdığın yol için, tek ayağım kaldırmam!
O yanlışlar değil mi, beni böyle yıpratan?
Hiç unutma ey nefsim, ölüm denen gerçeği!
Zira bir gün ansızın, biner o şey tepene!
Madem ondan kaçılmaz; tut üstüne merceği!
Ondan korkmak yerine; hazır bekle tüm sene!
Niye geldi bilmezse, şayet insan dünyaya;
Adam olma yolunda, kalacaktır hep yaya!
Yemek içmek uyumak, olsa idi bu gaye;
Verilmezdi insana, onca özel sermaye!
Hoş görmezken yaratan; nasıl gördün onu hoş?
Bu ne biçim bir idrak, be ne menem tolerans?
Kerih derken ona Hak, hoş olur mu hiç nahoş?
Kimden aldın yetkiyi, Kimden senin referans?
Onca ayet kâfiri; dost edinmen der iken;
Garip gelmiş bu İslam, garip gider şu arzdan;
Yaklaşınca kıyamet, zahir oldu durumlar.
Sloganı din yapıp, udul etti Halk farzdan!
Kitap sünnet yerine, kabul gördü yorumlar.
Hakkın emri ne diye, bakmaz da hiç Kur’an’a;
Hoş olana boş deme!
Nur-u Hakka loş deme!
Müstakim yol var iken;
Dalalete koş deme!
Elmas başka cam başka
Cehil kula hasımsa;
Cahil olma âlim ol!
İlim kısım kısımsa;
Sen hırlıya hamil ol!
Kalma daim hamele!
İmanına evet de; hani nerde amelin?
Sırf mü’min’im demekle, hallolmuyor bu işler!
Fiil yoksa daima; rüya kalır emelin!
Yani dostum söyleme; uymalıdır gidişler!
Hiç öğünme boşuna;
İman yoksa işin zor!
Taç koysalar başına;
Amel yoksa işin zor!
Sarayları etsen dar;




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!