Kalmadı içimde senden yeşeren tek yaprak,
Döküldüler birer birer yerlere bak.
Senden vefalıymış şu kara toprak,
Aşkımızın çöplerini nasılda kucakladı bak.
Hangi mevsim gönlüm bu hangi bahar,
İlkbahar sanma sakın, bu sonbahar.
..
Ilık bir ilkbahar yağmurunun ardından
Bir sabah birdenbire
Kazınıp sıcacık ana kucağından
Eritiyorlar cehennem ateşlerinde
Sonra da yapıştırıp sırtına kara bir yorgan
Ayna diyorlar adına
Bu da yetmezmiş gibi utanmadan
..
Uzak dur, sonbahar
Yapraklarımı dökmeyeceğim artık.
Bir başkaldırı zannetme sakın
Sonunda gelmeyecek mi ilkbahar!
Kaçınılmaz bir sondur
Ve de kaçınılmaz bir ilk.
..
taş üzüntüsünden ağlıyordu
toprak onu teselli eder
yürek bir başka atar
yanında dost bulursa
sonbaharda ağaç hüzünlüdür
ilkbahar ona kendini hatırlatır
..
Farkındayım;
Sonbahar geldi.
Geçti anlayamadan ilkbahar.
Baharı yaşayamadan.
Rüzgarlar bana sert esti.
Kavurdu güneş acımadan.
..
Eylül son demlerini kana kana içerken, kızıl şerbetlerin acımtırak tatları damakta hüzünlü bir şarkıyla eşlik ediyor ruhuma.
Yaprakların kalbi çürümeye terk edilmişçesine yüzlerinde elemli sancının izleri okunuyor. Bahar geçti ya şimdi kapıdan artık seher vaktinin renk cümbüşüyle tuttuğu halay son bulacak. Dahası da var çiçeklerin kuşlarla olan aşk ve muhabbetleri de yalnızlığa ve başka bir bahara ertelenecenek.
Gözler can yakan bir sevdanın kalpte bıraktığı sarhoş acılardan sonra tutsak ve elemli. Geceleyin eylül yağmurları vuruyor camlara. Yanaklarım camların nemiyle ıslanırken soluğum gözlerimin aydınlıkla olan sınırlarını kaldırıyor. Gözlerimin kapanmasıyla içimin açılması bir oluyor. Gözlerin nemli camlardan yansırken gözlerime; gözlerin ağır, gözlerin sancılı, gözlerin umut, gözlerin çaresizliğim ve gözlerin hürriyetim ve esaretim. Gözlerin bir yıldırım tufanı gibi çakılıyor kalbime.
Ve ben garip, umudu kör kuyularda aramaktan usanmayan bir garip, kendi kendine gelin güvey olan saf bir sevdanın mazlum bir kurbanı. Gözlerin yorgun eylül akşamlarının yağmurlarında düşerken gözlerime, çoçuksu sevinçlerin yüreğimdeki çığlıklarıyla adını yazıyorum buharlı camlara. Ama sadece senin adını yazıyorum.
..
Gece hep başladığı gibi biter mi?
Sabah sulara yansır mi yıldızlar?
Talih, altıma kırmızı halılar serer mi?
Kapı ardında beni bekler mi ilkbahar?
Gülü eşsiz kılan üstündeki diken mi?
Yoksa bülbül kırmızı renge mi kanar?
..
Içim İlkbahar, kıpır,kıpır,
Yaz geldi diye, müjdelercesine!
Cam’a bakarken dışarıda yağmur ve gri bulutlar,
Kışı andıran.
Hangisi gercek? _
Camı kapatsam mı? Acaba.
Oyle ya…
..
İlkbahar olunca, dalda yeşilsin
Sen ki bu bahçede, yeni değilsin
Öyle bir bak ki, ruhum gerilsin
Gözlerde yaş durmaz, hüzün yaprağı
O Dalda yapraklar, durur mu sandın
Düşer de toprakta, kalır mı sandın
..
Yapraklar konuşuyor sanki!
Bir masal misali.
Acı yok ve gerçek soğuk değil.
Belki gönlümün kelebekleri ısıttı,soğuk gerçeği.
Sonbaharın sessizliğini unutturdu
İnsanın cıvıltılı sesi
Umudumun yolculuğu başladı,
..
Bir ilkbahar sabahı, vakit henüz seherde,
Gülüşünü aradım, ben baktığım her yerde.
Nerde sıcak ellerin, mahzun bakışın nerde?
Suskundun; gelmiyordu, bir kelâmın, hani ya?
Bu sevgi, böyle burda bitmemeli diyorum,
Sakın söyleme bana! Sakın, ’ben gidiyorum’
..
İlkbahar-yaz-kış derken, ömür geldi son mevsime
Su gibi akıp geçti zaman günler arasından
Aldanma gönül albümdeki o birkaç resime
Zaten yüzün gülmedi hiç, bahtının karasından
Hangi bir tabib çare buldu ki, yarelerine
Her gün sevdiklerinin bakakaldın arkasından
..
Bu havanın yaz gelmeden önce hep bu yaptığı ilkbaharda.Önce bize yaz fonlarının görsellerini gösterir ertesi gün bakarsınız ki kış hiç gitmemiş.Bir ilkbahar içinde kaç kışı barındırır.? Mevsim normallerinin normal bir nabızda ilerlemediği şu günlerde,,, neyse dönüyorum bize, bizim de bir arpa boyu yol katedemediğimiz dünyanın bu hastalıklı günlerinde mevsimler anormal bir şekilde fonluyor bizi.kış yaz,yaz kış baharı yaşayabilene aşk olsun.Ha aşk demişken ne oldu bizim aşkımız bizim de bir arpa boyu yol katedemediğimiz şu çoğrafyada söylemişmiydim daha önce
sen ben,ben sen yokuz bizi görebilene bizden ötelik nasip olsun..!
İzmirin havasına döndü şiir.Kalemim sağanak yağıyor bu sabah, beyaz kağıdada mis gibi toprak kokusu siner şimdi.Sahi yukarda hiç çiçeklerden bahsetmişmiydim.içine içine kanayan çiçeklerden bide onlar var kırılganlar.
Uzmanlar herşeyin insanlığın elinde diye her haber bültenlerinde bağıra bağıra sesleniyorlar kitleye.Boşroldeki enkırmeni bile kırıp geçiriyor bu sözler,lan oğlum bir ciddiye alın!
Küresel aşınmaya yada ısınmaya her neydiyse işte küresel değişiklik paketleri.Sanki mevsim tarifelerinin değiştirsek daha uzun yaşıyacağız ulan.Bırakın beni oparatöre bağlanıyım.Bu küresel aşınma tarifeside nerden geldi..
-Kutupcell soğukluğun en konuşkan hali, birbirine soğık insanlar,,, adlı reklamla çıktı karşımıza operatörün üzerimizde oynadığı hayat tarifesi, ne kadar dayanabilirsen o derece öl.Ölmeden önce ölmek gerekir deme şekli, bu tarifenin en dayanılmaz paketi bu.Beni bırakın ben smslerimle ölmek sitiyorum.Sizlere Muhappet Sunuyorum yazılanlarla şu an itabariyle...
Ya sahi ne oldu bizim aşkımıza demişmiydim..?
..
Bak şimdi yine sensizim şu ilkbahar günün de
Dermansızım ve halsizim odamda yine benle
Seni düşünmek doyasıya artık seni vermiyor ki bana
Bari sen ver yar ne olur çaldığın duyguları tekrar bana
Ne çok isterdim bilirmisin hissetmek şu an o ela gözlerini
Bahar ile bütünleşen,onun kadar temiz ve cıvıl cıvıl yüreğini
..
Gözlerine baktığımda yüzünü çevirme ne olur,
gözlerini görememsem uyuyamam ben o gece ne olursun-
çevirme saçlarınnı bna,O yüzün baskalarına gülecekse bni sil hayatından gülüşünü görmek yeter bana,
ama sensiz olamam ayrı kalamam,sensiz hayatan zevk alamam.
kırlır kalbim yıkılır kalbim başka aşk bulama,bırakma bni tut elerimi
gitme ne olur, sensiz yapapmam,anla halimi gitme yalvarırım bırkama beni.Senle kalbim senle kalbim ilkbahar gibiydi eger gidersen kalbim son bahar gibi,
Sen benle bensiin sen benim herşeyimsinnn...
..
İçinde sanki, bir rüzgar saklıydı.
kuş gibi uçtun gittin.
Beyaz kanatlarını çırparken ufukta,
Buz gibi yeldi.. Yüzümü soğutan.
Oysa; İklim ılımandı,
Erik ağaçları çiçeğe durmuş,
..
Evet evet
Bir ilkbahar sabahıydı
İstanbul vardı caddelerde
Sokaklarda sağnak sağnak
Bir iyimserlik örtmüştü bulutları
Seni gördüm Kadıköy'de
Uzak dağlara yakındı aşk
..
Bir Aşk şarkısı beş dakika
Senin Aşkın bir ömür
Bir Aşk kitabı yüz altmış beş sayfa
Senin Aşkın cümle yaşam
İlkbaharda Aşk üç ay
Bizim için 4 mevsim ilkbahar
..
salkım salkım leylerler gelirse
ilkbahar olur
kül mavinin yanına kirli sarı gelirse
sonbahar
sen benim yanıma gelirsen
kıyamet olur
bir damla gözyaşı okyanus doldurur
..
Sonbahara düşmüş bir yaprak gibi
Sararan bir yüz kuruyan gözler
Rüzgarın her çarptığında
Darbelerle parçalanan bir beden
Ne acılar varmış bilmediğim
Ne beklenmeyen kahroluşlar
..


