Dokunduğumda hissettigim
günahın sıcaklığı gibidir
seni unutmak
İstekli
ehlileştirici
Ve
Bir köy görünüyorsa kerem ehli güneş sinene,
dağ hırsızı ellerinde eriyorsa atlısı olduğun renklerin dolgun takdis yerleri
Ve
Yılan yumuşaklığı soğuk kapısı açılıyorsa dudaklarinin...
Vaad edilen sözlere âmin demeye
Açsın, sussuzsun...
Tutkuların yetemediği bir mahşersin sen;
cesur,
çıplak,
ve İlahi!
Şefaat kardeşlerini çekme dua'larımdan
gözlerim sahipsiz kalır
Isıt dudaklarını dudaklarımda;
bırak kaos olsun!
şems ilhama gelsin,
mevlana sema dönsün!
Ninova sevinsin,
dehak nemrudun üzüntüsüne ortak olsun!
Ey bakire olmayan günahların yarı çıplak yağmurunda
yavan betimlemelerle varlık bulan sevgili
davetkar bakışlarını borçlu olduğun dudaklarının yüzü- suyu hürmetine
Gel, beklediğim şu kehaneti gerçekleştir!
Öp beni!
Sarp, puruzsuz, dağlık ve tahrik edici bir coğrafyanın doğurgan üçgenindeyim.
Vecd halindeyim.
Gözlerim alışkın oldugum gelinciğin çıplak büyüleyici kitabında.
Ezbere biliyorum bu kitabi.
Ezbere biliyorum her harfin saklı yerini.
Dokunuyorum,
Ya bu benim icimde dolasanda kimdir...Ya bu benim icimde mekan tutanda kimdir...
rumeli fenerinin fenerinde gözlerim, düşünüyorum....
Tanı(ma) dığım ten…
Ne güzel söylüyordu. Ne çok güzel ten kokusunu duyumsadığım sevgili. Ve ne çok muzipti! Öyle ki, gözlerindeki parıltı her an bir muziplik yapacakmış gibi beni hep savunmacı,kaygılı ama hoş bir beklenti içine sokardı…
Hesapsız, çıkarsız, özgüvenli ve doğal olarak samimiydi. Yani cesurdu! Yani sevdasını yaşamaktan ve yaşatmaktan ve haykırmaktan korkmuyordu! Yani özlemine yüreğini koymayı biliyordu! Ürkek,kaygılı ve dolaylı cümleler kurmaktan uzaktı...
Gözlerim hiç kimsenin gözlerinin esmer kokusuyla sevişmedi
Arınmış
tutkulu
ve
korkak bir semanın vuslat döngüsünde
seni kaybettiğimden beri...
Ask felci geçirmiş bir kasabanın durulan kimsesiyim ben,
rüzgarına tutulduğun.
Yanlızlığımda sende çoğalmışım.
Seni çoğaltmışım meğer,
oryantal doğumların özlem nöbetlerinde.
Birazdan intiharına tanık olacaksın,
Kurbağanın prens olma hayalidir,
gezgin bir sufinin azığına yüklediğim şöhret.
Boyun eğmeyen bu aşkın nobetleri,
esmer yüzlü kavgaların savaşından gelir
bu yüzden.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!