Bir hüzün kaplamış içini,
Gözlerin ağlar, neden?
Kimsenin yok hiç bir seçimi,
Geriye neden gelmez giden?
Gökyüzü mavisi rüyalarım vardır benim,
Hissetmem ki, gecenin ızdıraplı yüzünü.
Öyle de güzeldir ki, rüyadaki izlenim,
Unuturum bir anda gerçekleşen hüzünü.
Doğuştan sağlıklıysan, onu korumalısın,
Hep aynı kalmaz insan, bunu anlamalısın,
Şayet hasta olmuşsan, şifa aramalısın,
Çaresini bulmuşsan, tedavi olmalısın.
Değerini bilmeli, kayıp etmeden onu,
ŞAİR VE ŞİİR
Sizler ki bana şairliği soruyorsunuz,
Şair, şiirlerin içinde, kar olup erir.
Bizler yazıyoruz, sizler de okuyorsunuz,
Şair ölür, şiir ise insana haz verir.
Namına güvenme ey cahilliğim!
Geçen zaman nice namlar öldürür.
Afiye yenilmesin sadeliğin,
Şatafat dostu, düşmanı güldürür.
MERHAMETE TİMSALLER
Bu şehrin meydanında güvercinler uçardı,
Şehrin meydanına konardı bu güvercinler.
Güvercinlere buğday veren insanlar vardı,
Bu insanlar içinde merhamete timsaller.
Kör güzel bir dünyanın yılışık ovasında,
Gezdikçe semaya yükselir ruhumun göğü.
Şimdi benim halim bekleyişin tortusunda,
Esnek kokusunda gizlice yaşanan sevi.
Şafak karanlığa, birden büründüğü anda,
Gönüller kararır, duygular ise zindanda,
Belirsizlik danseder, öyle korkunç endamda,
Siyah gölge slüet, boğuşurken arkamda.
Nerde aranan ışık, kapalı kapı, boğuk!
Konuşulmayan kelam, kalır karanlıklarda,
Sustukça giyeriz, yalnızlığın gömleğini.
Halden hale döneriz, biz o yalnızlıklarda,
Konuşup çözelim, yalnızlığın ilmeğini.
Bir kıvırcık kahkahadır düşler,
Çırpınır durur kelebek yürek.
Hiç solmamacasına gülüşler,
Mutluluğa gider kükreyerek.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!