HASRET
Zirvesinde ak benek, açmış da çiçek gibi,
Yemyeşil çayır olmuş karşı dağların dibi,
Sıla kalmış uzakta, gurbet yutmuş garibi,
Çeken bilirmiş ey dost, yürekteki hasreti..
Yusuf Bulut
Tarihi beş yüz yılı geçen bu güzel tatlı,
Balıkesir'in her yerinde zevkle yapılır.
Temel maddesinde taze peynir izahatli,
Bunun her çeşidine şarttır, şeker katılır.
Kıpırtısız sularda bir sandal gibi kaldım,
Demir attım içimdeki bitmez yalnızlığa,
Yalnızlığım ile hayal ülkesine daldım,
Alışırım diyerek o bitmez ıssızlığa.
Gecenin karanlığı aydınlığa açılır,
Gündüzleri geceye döndürmek de ne diye?
Niyet ifadesi açığa çıkıp saçılır,
Hüzün mü? Tebessüm mü? Kalan nedir geriye?
Kanatları yelken olmuş rüzgara,
Uçsa uçacak, konsa konacak.
Kelebeğin ömrü düz ara,
Dalda sonu ne olacak?
Şairdim ben düşünürdüm,
Kimi aklım düşürürdüm,
Kelime olup yürürdüm,
Kelimeyi şiir görürdüm.
Adını çiçek koyduk, sen gül diye.
Rabbim de ömür versin, ödül diye. Saat:11:32 7.11.2018
MERHAMETE TİMSALLER
Bu şehrin meydanında güvercinler uçardı,
Şehrin meydanına konardı bu güvercinler.
Güvercinlere buğday veren insanlar vardı,
Bu insanlar içinde merhamete timsaller.
Kör güzel bir dünyanın yılışık ovasında,
Gezdikçe semaya yükselir ruhumun göğü.
Şimdi benim halim bekleyişin tortusunda,
Esnek kokusunda gizlice yaşanan sevi.
Şafak karanlığa, birden büründüğü anda,
Gönüller kararır, duygular ise zindanda,
Belirsizlik danseder, öyle korkunç endamda,
Siyah gölge slüet, boğuşurken arkamda.
Nerde aranan ışık, kapalı kapı, boğuk!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!