Maziyi güncel mercekle zumluyor da laf ebesi,
Muhayyel tarihten bizar yedi göbek silsilesi;
Ceddinin suyunun suyu Paşa çorbasıymış meğer
İspatı kıçında dövme, soy-kütüğü çizelgesi...
Karekökten muradım andaç ima günlüğü;
Üç ayakla zıplamak çekirge özgünlüğü;
Kuantum algımıza gölge etmesin yeter,
Nasırlaşan hislerin erk bendesi bönlüğü…
* İhsan: 1. Bağışta bulunma. 2. Bahşiş, 3. İyilik.
Bilinçaltı kurgusu yapay beyine dikkat! ..
Devreye bir girdimi komaz insanda takat;
İçe dönük şehvetle kişilik paramparça;
Tedavisi ne dersen (? !) : Kendin olmak yalınkat...
“ Hattat Mehmed Esad Yesari Efendi’nin ölümsüz anısına”
Özlü söz nağmesini resme döküp çizerdi;
Gönlünün imlasını titreyerek bezerdi;
Kağıda emzirdiği damıtılmış duygular,
Hüsnühat ağacında sabır yemişi verdi…
Gurbetten hasrete ayak sürüyüp
Sizi can gözüyle görmeğe geldim;
Dostluğun ocağı sıla dediler,
Bu sözün sırrına ermeğe geldim...
O dilbere hazan erken, ömrünün çiğ-demi soldu;
Aşkını paypas ederken gurur küpü çile doldu;
Kalbine tezat tercihle belirledi yazgısını,
Kör noktaya batmışsa pergelin sivri ucu,
Diğerinin çizdiği her çember imge suçu;
Vicdanların sustuğu, sözün bittiği yerde,
Sesinin yankısına tapınan o birisi,
Müheykel münadidir lafügüzaf gerisi;
Dili tamtakır tokmak şöhret budalasının
Şiir sepisi noksan, davul olmaz derisi…
Ne zamanın ruhuyum ne mekânın baş tacı,
Kurdun kuşun dilinden ilham derlemekteyim;
Ne köküyüm kelamın ne de mecaz ağacı,
Öyleyken için için esip gürlemekteyim….
Ben gülün daha bir Leylâ olduğu yerden gelmişim;
Bülbülün canda cânanı bulduğu yerden gelmişim.
Zorluklarla güreşmişim ayrılıklar meydanında;
Sabır küpünün hasretle dolduğu yerden gelmişim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!