YSGG Eleştirmeni'yle Tiyatrocu arasında ...

YSGG Eleştirmencisi'yle Tiyatrocu arasında yaşananlar – Bir kısa diyalog
Yerini Sağlamlaştıran Genel Geçer Eleştirmencisi'yle Tiyatrocu arasında yaşananlar – Bir kısa diyalog
-

- Koyun bakalım ortaya yanılsamaktan uslanmaz uslamlamalarınızı, enerjik hayat jeneriğinizi! Sanır mısınız ki farklıdır benimki? Ne vardır size verilen, bendeki hacıyatmaz da odur koridor salona giden boyunca sekerek ilerleyen -uslanmayan çocuktur, olgunlaşmayı kanıksamayan … Ne dersiniz ki başkaca, söyleyin bakalım; ne farkınız var içinizde veya koyduklarınızda ortada! Hadisenize, görünün de göründüklerinizi bir köşeye kaşe vurup saklayalım turşunuzu kurupp!

- Evet. Kendini eleştirirken diğerlerini de yerden yere vuran bir tarzdaki yaklaşımınızın tınısı şiddet içermiyor da değil. Fakat düşünmüyor da değilim, buradan geçmeden kim olurdu ehil. Yine de, daha güzel konuşabilsek keşke.

- Keşkelerle iş olmaz, olmaz. Ortaya koy tavrını ne iş yaptın şu ana kadar ki insanlara açtın ürkek obağrını, ha! ? Almadın mı sayısızın ahını. Yüzlerce yıl beklemiş bir ölünün mezar kaçkınlığı halicesine temiz havaya kavuşmuş gibiyim şu an ki bu bir anlam taşımıyor mu yine de –bunu da sormuyor değilim. At bakalım zarını, görür müsün karı; zararı görürsün zararı! Artık buradayım, at bakalım zarını! !

- Benim görevim gördüklerimi gördüğüm biçimiyle yansıtmak. Eleştiriye katlanamayan, bu işten toplar pılını pırtısını. Şiddet içermiyor yazdıklarım, hem ima yoluyla bile …

- Evet ama görebiliyorum içten pazarlığınızı. Görebiliyorum laf kıvırmalarınızı. Ve biliyorum yıllara dayanan eser eleştirilerinizi. Hem “tınınız şiddet içermiyor da değil” ne demekti öyle? İma değilse nedir bu? Kuş uçmaz mı, inan yürümez mi? Neden bahsediyorsunuz siz? fark edildi, tüm oyun boyuncaki alaycı mimikleriniz, küçümseyici tavır atışlarınız, kılı kırk yararcasına usta hileleriniz! buradan çıkınca, çıkınca buradan nereye gideceksiniz? Bahse girerim bir striptiz barına uğrayacaksınız ve akşamdan kalma uyanacağınız ertesi günün sabahıysa, bunların bir iç sistem hatası olduğunu gene düşüneceksiniz. Ve yaradılıştan kaynaklanan bu olguyu sizin hatanız olarak kabul etmektense, bunun uygulayıcılarını aynen bu işin mağdurları olarak görmeye devam etmeyecek misiniz! ?
Az da bilginizi geliştirin canım. Boşa ötmekle olmaz ki bu işler. Şu an eminim, vardiyanız bitince mutlu huzurlu yollanacaksınız başka kuyular daha kazmaya.

- Kanıtınız var mı tüm bunlara?

- Yok işte, her şey karşımda. Gözlerinizde hep aynı ifade. Bir küçük ayna taşırım yanımda ve gösterttiririm insanları kendilerine. Öyle ki, hep öyle savunmasız yakalanırlar ki; daha da arttırır bu aynamın kıymetini.
Bence bir tane de siz edinin ki başkalarına da yük olmayın.
Bir an serbest bıraksam, sakinleşsem, kaş göz çıkaracak gibisiniz; olmaz ki canım, olmaz, olmaz! ... Daha güzel eleştirmenler de gelmeli, yolu onların açılmalı –gençler, bilinçli ve vicdan sahibi…

- En ön sırada oturmuş tüm politikacıları görmüyor musunuz? Onlar dururken … ()

- (İşte! veki demiştim.) Her lafınızla daha dibe batıyorsunuz. (Ve batacaksınız.)