İncecik bileklerinden damlayan terli andı vakit
Aşk soluksuz kavrayışların dilaltındaki pastildi
Soğuktu utangaçlığın, yalancı masaldı aklındaki
Üşümüş bir yaprak gibiydi gövdendeki diri laleler
Eskimiş vapurlar geçiyordu kasvetli bakışlarından
İlticaydı dudaklarımız birbirine, gıcırtılı bir yatakta
Şimdi saat sensizin ertesi
Yıldız dolmuş gökyüzü ayaydın
Avutulmuş çocuklar çoktan sustu
Bir ben kaldım bir ben kaldım
Tenhasında gecenin avutulmamış ben
Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettin ki bu yaşlar
Devamını Oku
Yıldız dolmuş gökyüzü ayaydın
Avutulmuş çocuklar çoktan sustu
Bir ben kaldım bir ben kaldım
Tenhasında gecenin avutulmamış ben
Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettin ki bu yaşlar



