YOLCULUK ŞİİRLERİ

Meçhule giden bir yolculuk bu
Metruk binalara benzeyen bedenimle
Bilinmemezlikle bilmek arasında
Meçhul bir yolculuk bu hayırlısı

Bu diyardan daha güzeldir hissediyorum
Ruhumu kendine çekiyor,istiyor da ruhum
..

Zaman dalgalı,aşkta öyle
Duraklar var yüreğimde
Her durakta yeni yoldu akıbetinde
Durmaz bu yürek otobüsü de

Yollar bilinmez denklemlerle dolu
Aşkta öyle
..

Ne zaman bir rüzgar esse kıyıdan efil efil,
Yad ederim seni, ne zaman çağırsa yolculuk.
Sil gözyaşlarını, dünyada bir sen misin sefil,
Mecitözü'nde yol kenarında ağlayan çocuk.

(Taşova, 13.06.2006)
..

Yine aynı deniz, ama bu başka bir gemi.
Yine dalgalı, fırtınalı bir yolculuk.
Her yolun sana çıktığı bir liman...
..

Göçmen kuşlar gider gözleri mahzun
Uzak diyarlarda umut ararlar
Dolsa da sılaya derin bir hüzün
Yolculuk kesilmez orda doğuş var
..

Gel gökyüzünde uçalım
Gel denizin üstünde koşalım
Gel zamanda yolculuk yapalım
Gel hiç değilse yeniden beraber olalım
..

Zamanda yolculuk çöl kadar sıcak,
Yürüsek başımıza türlü türlü seraplar gelecek.

Yarım kalanları tam’a tamamlamaya da vakit yok.
Yarım ola hayrola...
..

Hayat siyaha yolculuktu
Beyaz beyazlıktan çıktı artık
Mutluluğun adını
Maviye yolculuk koydum
..

Kapsül patladı
Gümülcine gecesinde.
küheylan uzun uzun kişnedi
Kavala sokaklarında.
kurbağa vırakladı Varvara'da.
sesler yankılandı Drama dağlarında.
saçmalar böğürlere saplandı.
..

Dünyada yaşamak hata'ymış meğer
Yürekten sevene kim verdi değer
Birgün kara toprak olursam eğer
Ağlarsa ardımdan bir anam ağlar

Kadere sitemler her an dilimde
Param parça olmuş kalp var elimde
..

Hani bazı hayaller aniden gerçekleşir,
Avuç açıp göklere bir çok dua dilenir.
Letafet duygularla ruhum her an bezenir,
İnsanı sıksa bile başlayan sorumluluk.,
Lakin huzur içinde sonsuzluğa yolculuk.

08.08.1997
..

Sahteydi yüzündeki gülücük
Sözlerinde yalanmış buna ne gerek...
Şiirindeki mavilere yolculuk
Hiçbir zaman gerçekleşmeyecek.
..

Bir kuş gibiyim, gökyüzünden kovulmuş
Nereye gideceğini bilmeyen
Ne için savaşması gerektiğini de
Münzeviyim,tahammülüm yok
İnsan seslerine,kalabalıklara
Olabildiğince sakin
Olabildiğince yavaş bir yolculuk bu.
..

Hareketsizsen,
Kendi küçük dünyanda,
Onu korumak adına,
Bekliyorsan cenin pozisyonunda,
Hiç yakınma.
Aman dokunmasınlar sana.
Söyle: “ Böyle ulaştın mı mutluluğa? “
..

Her yolculuk uzundur, yolcusuna kuşkusuz
Her yolda taşınan şey sadece bir özlemdir
Gerçi hepimiz aynı kervanın yolcusuyuz
Amma herkesin yükü diğerine mahremdir

Her yolun üzerinde, yolculuğu zehreden,
Adına mihnet denen kayalar var, taşlar var,
..

Amansız ve kimsesiz sadece tek başına
Yalnız olmak için değil yanlızlık yolculuğuna
Bilinmeyen yönleriyle bilinmesi gerekenle
Yine de çıkılmaktadır bu yolculuğa

Bunu adı yolculuktur belki de varoluş
Her adım atışında kendinden umutsuz
..

Özgürlük zincire vurulmamak mı?
İlâhi ateşte kavrulmamak mı?
Toz olup rüzgarda savrulmamak mı?

Ruhum bedenimde misafir kaldı
Yolculuk ne zaman, zaman daraldı

..

Sıcak saatler yaşıyorum...
Kızıl kayalar vururken geceye...
Siyahın üstünde yansımalar dans ediyor, oyunsu bir yalnızlıkla...
Ruhsal bir yaşam öyküsü ince çizilmiş resimde bana ait...
Biraz oyunsu... Biraz çocuksu....
Korkulu bir kaos çaresizlik içinde varmaya çalıştığım yolculuk...
Bir balıkçı kayığında zamansız belge...
..

Dünya dedikleri, oyun eğlence,
Sen de yaşa, biraz onu gönlünce.
Kutuluş yok, artık ecel gelince,
Yolculuk var birgün, sakın unutma.

Dünya dedikleri koca bir yalan,
Olmamış dünyada, ebedi kalan.
..

dününe bu kadar sadık ve yarınına bu kadar düşman bi adamdan söz ediyorum yine...

bu adam ki kimi sevmek istese bulurdu kendini dünün kanayan yerinde ve bu yerin derinliklerinde bazen bi kadına olan sadakatin ihanetini ve bazen de bi dostun düşmanlığını görmek hiçte zor değildi...

ve geçmişe yapılmış olan her yolculuk,daha da eskitirdi geleceğini ve bir o kadar yenilerdi geçmişini..
..