Yılmaz Örmeci Şiirleri - Şair Yılmaz Örmeci

Evde bir bayram havası
Konuklar geldiği zaman.
Pişer yemeğin âlâsı
Konuklar geldiği zaman.
…
Ablam evi süpürürdü

Üç adım ötede yaşanmış şeyler
Ağaçların dili olsun söylesin.
Birlikte sigara içtiğimiz yer
…Böyle aşka dal ve rüzgar neylesin
…Yaprakların dili olsun söylesin.

Seni görsem kor ateşler küllenir
Kıvılcımlar saçar yine yüreğim.
Yanaklarım kızarıp da allanır
Ummanlara kaçar yine yüreğim.
…
Beklemezdim ama bunu sen ettin

Sanmayın o çınarların yeller eser yerinde
O canların bıraktığı tohumlar ta derinde
Yarın yine güneş doğar, ümidini yitirme
Elbet meyve verecekler onlar günün birinde.

Ankara, 29.11.2019, 02:08

İSTİKLAL MARŞI
(Durumdan Vazife)

İstiklal Marşı’mızın bestesinin yeniden düzenlenmesi hakkında bir görüş

Son günlerde gündem saptırmak amaçlı olduğuna inandığım “İstiklal Marşı” tartışmalarına alet olmak istememekle birlikte tarafımı ve görüşümü bildirmek zorunda olduğumu düşünüyorum. Sanırım buna “Durumdan vazife çıkartmak” diyorlar. Bu konuda daha önceleri de bazı şiir yorumlarımda ve makalelerde yazmış ve söylemiştim. Okuyanlar ve takip edenler neler yazacağımı bilirler.

ADALET kavramı konusunda hukukçuların bile ayrı görüş ve fikirlerde olduğu, tam bir kavram kargaşasının içindeyiz. Temelde Adalet hak edene hak ettiğinin verilmesi için yapılan düzenlemelerdir. Böylece HUKUK’a (Hakkaniyete) en yakın çözümler üretilerek toplum ve ülke barışını sağlamak hedeflenir. YARGI ve YARGIÇ sözcükleri de (yarmak) fiilinden dilimizde böylelikle türetilmiştir ki haklıyla haksız ayrılsın veya bir mal varsa gerekli şekilde paylaşılsın.
Hukuk’un ve dolayısıyla Adalet’in temel prensipleri şunlar olmalıdır:
- Sanığa verilen cezalarda eşit suça eşit ceza verilmesi,
- Mağdurun zarar ve ziyanının giderilmesi, suçlu ziyanı gideremezse Devlet tarafından karşılanması,
- Benzer suçlardan halkı korumak için suçlu veya sanığın toplumdan uzaklaştırılması (hapis),
- Suçu hafifletici sebepler yanında ağırlaştırıcı sebeplerin de ceza verilirken dikkate alınması

Mahalleye kötü örnek olmuşum.
Balkon yıkayıp çamaşır asarak.
Böyle söyledi demin karşı komşum
Bıyık altından gülüp göz kırparak.
…
Erkeklere ev işi de yakışır

Ülke İnsanımızın En Büyük Sorunları 3S:
SAMİMİYETSİZLİK, SABIRSIZLIK, SAYGISIZLIK

SAMİMİYETSİZLİK: Samimi bir insandan asla zarar gelmez. İyi biriyse zaten kimse bir kötülük beklemez ondan. Kötüyse de herkes tedbirini alır.

Samimi solcular; Atatürkçü, yurtsever ve Cumhuriyetçiler Atatürk ilkelerini bilir ve tam bağımsızlıkçıdır,

- Her gün ortalama 1 saatin gidiyor ve ömrün kısalıyor; çünkü gıdalardan ve içtiğin sulardan zehirleniyorsun.
- Çalıştığın her gün 2 saatin boşa gidiyor; çünkü ülkenin dış borçlarını gizli vergilerle ve kesintilerle ödüyorsun.
- Hayatının üçte biri boşa gidiyor; sanatla ve seni sen yapan kültürel değerlerle hiç ilgilenmiyor, okumuyorsun.
- Evlatlarının dörtte biri ya şehit, ya gazi oluyor, ya da sakat doğuyor, töre cinayetleriyle, trafik kazalarıyla, iş kazalarıyla ve cinayetleriyle ölüyor ya da engelli oluyor.
- Aldığın ücretler dünya ortalamasının çok altında ama benzine, doğal gaza, suya, elektriğe ve ulaşıma kişi başı en çok ödeme yapan ülkelerden birinde yaşıyorsun.
- Üç yanın denizlerle çevrili; ama dünyanın en pahalı balık ve deniz ürünlerini tüketiyorsun, balık senin için lüks bir gıda olmuş.

KENDİ PARAMIZLA REZİL OLUYOR, KENDİ ELİMİZLE ZEHİRLENİYORUZ!

Sözlerim ve yazım hiçbir resmi kuruluşu muhatap almadan halkımızın bilgilenmesi ve bilinçlenmesi, yapılabilecekler varsa bağımsız ve bağlantısız Sivil Toplum Örgütleri’nin ve gayriresmi kurum ve kuruluşların konuya dikkatini çekmek içindir.

1980’li yıllara kadar gelirinin büyük bölümünü tarım ürünleri oluşturan ülkemiz bir “Tarım” ülkesi olarak adlandırılıyordu. Bu yıllarda enerji, ulaşım, altyapı, haberleşme alanında yaşanan gelişmeler ile döviz serbestisi, üretim çeşitliliği, ihracat, turizm ve çeşitli teşviklerle ülkemiz bir “Sanayi” ülkesi durumuna gelmiştir.