her şeyi biliyorum eskiyen saçlarını
delice geçip giden yıllarla
hep tersine akan ırmaklardan
acılarını biriktirdin yüreğinde
kuytularda yitip giden çocukların...
seni ne kadar düşünsem azdır
seni ne kadar dolaşsam sokaklarda
büyük ırmaklar gibi damarlarımda dolaşıyorsun
sen şimdi anla...
seni ne kadar arasam azdır
nasıl anımsamam sizi de görmüştüm
gözleriniz karanlıkta mavi bir akşam
güneşe çıkılır gibiydi saçlarınızla
nasıl anımsamam sizi de görmüştüm
yüzünüzde gülücükler içinizde isyan
ah bir orada olsam ya da olmasam
Tutup her yerden sana gelmek istiyordum
Yalnızlıklarım bütün bir geçişimdi benim
Akşamları hep gözlerini seviyordum
Çünkü sen karanlıklarda ihtilalimdin ..
Hep kandı beni sana alıp götüren
ıslatırım günü,ıslatırım yalnızlığı, dağları ipince
bir akşama varırım bir gece olur ardından
bir kedi yorgun sesini ünler
hep kadınlar hüzünlenir odalarında
bir adamın durur düşüncesi sularda
durur ey gün bu bitimsiz sessizliğimde...
Hani dönerim demiştin ya
Göçmen kuşlar dönerken ben de
Çiçeğe dururken saksıların
Menekşeler zambaklar kırlarda
Papatyalar süslerken bayırları
Gün ışığı gibi pencerende
Söylemediğim sözleri söyledin dediler bana
Açmadığım kapıları açtın dediler
Ellerime kelepçe, dilime kilit vurdular
Aşılmaz dağları çıkardılar önüme
Karanlıklarda bıraktılar yıllarca
Aç kaldım susuz, soğuk kuytularda
Boşuna bu karda isyanlarla boğuşmak
O keskin bıçakların ağzında duran yaz bitti
Eridi ince dallarda güneşler
Bitti gelecek güzel günler sevgilim
Bitti, yaz bitti...
Islanırız yağmur yağarda
Kurşununu boşaltır hüzün
Boşaltır durmadan bir öğleüstüne
Yılardan nisandır belki bin dokuz yüz yetmiş bir
Yani ne çok gece geçip gitmiştir
O uzak çocuklardan
Çağırır beni bir hüzün bir gökyüzü bir gün
Bıçakları bilenir gözlerimin durmadan
Bir yerden gelirim sana doğru uzak bir yerden
Ben şimdi yorgun biri eski biri ben...
İncelir ipleri ellerimin bir hüzün bir gün
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!